 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6465
Karar no: 1999/8446
Tarih: 28.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İzmir l.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 27.5.1999 tarih ve 1999/174-649 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının aidat borçlarını ödemediği gibi, girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesin! talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, ayda ancak 15.000.000 TL ödeme yapabileceğini kooperatife bildirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, davalının icra takibine konu yapılan Temmuz, Ağustos, Eylül aylarına ilişkin (45.000.000) TL aidat bedeli ve (10.125.000) TL faizi olmak üzere (55.125.000) TL borcu olduğu gerekçesi ile bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kooperatif aidat alacaklarının tahsili amacıyla girişilen icra takibine itiraz edilmesi üzerine, İİK'nun 67 nci maddesi hükmü gereğince itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı, takip konusu aylarda yapılan kısmi ödemelerin davalının önceki aylardan biriken borçlarına mahsup edildiğini belirtmiştir. Gerçekten de BK.nun 84 ncü maddesinde, borçlunun faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği ödemeyi anaparaya mahsup edebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece, davacının önceki dönemlere ilişkin davalı borcunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve BK.nun 84 ncü maddesi hükmü de nazara alınarak davalının takip konusu aylara ait borcunun belirlenmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalı Durmuş'un temyiz itirazlarına gelince, davalının, kesinleşmiş genel kurul kararları gereğince aidat borçlarından sorumlu olacağı nazara alındığında diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de, kabul şekline göre, asıl alacak
45.000.000 TL olarak kabul edildiğine göre, bu miktara takip tarihinden itibaren faiz yürütülecek şekilde davanın kabulü gerekirken, BK.nun 104/son maddesine aykırı olarak ve temerrüt faizine faiz yürütülecek şekilde takibin devamına karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.