 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/6233
Karar no: 1999/8462
Tarih: 28.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 07.05.1999 tarih ve 1997/1145 -1999/230 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 29.11.1993 tarihli nakliye sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre davalının Bazargandan Akçaabat'a 20 Treylerlik fabrika yükünü 10-15 gün içinde taşıması gerektiğini, bunun karşılığında müvekkilinin % 90 navlun bedelini ödemek, kalanının da akit şartları yerine geldiğinde ödemek olduğunu, müvekkilinin 14.12.1993'de 24.12.1993'de borcunu ödediği halde davalının sözleşmede belirtilen sürede malları taşımadığını, TTK. 'nun 780.madde uyarınca taşıma ücretinin taşıma süresine bölünüp, gecikme süresi ile çarpıldığında bulunan 36.052.64 USD cezai şartın tahsil anındaki döviz kuru karşılığı TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle acenta olarak haklarında doğrudan dava açılamayacağını, sözleşmeye göre 2 gün içinde ödenmesi gereken navlun bedelinin yüklemeyi müteakip 2 gün içinde ödenmediğini, navlun bakiyesinin ihtarname sonrasında ödenmediğini, navlun bakiyesinin ihtarname sonrasında ödendiğini, davacının alıcı yada gönderici olmadığını, davacının alıcıya tazminat ödediğine dair kanıtı olmadığını, başkasına tazminat ödemeyen davacının alıcı yerine geçerek dava açmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamından sözleşmenin davalı tarafından acente sıfatıyla imzalandığı ve hakkında doğrudan dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiş. Dairemizin 1997/630 Esas - 2482 Karar sayılı ilamı ile, "davalının taşıma işleri komisyoncusu sıfatıyla hareket", ettiği ve TTK. 'nun 814/1. maddesi uyarınca taşımanın başka kişilere ait araçlarla yapılmış olmasının davalının taşıyıcı sıfatını etkilemeyeceğinden bahisle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden" karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulü ile 33.736 USD. nin ödeme tarihindeki Merkez Bankası TL. olarak davalıdan tahsiline faiz talep edilmediğinden takdirine yer olmadığına karar verilmiştir
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı ile davalı arasında gerçekleştirilen dava konusu taşıma sözleşmesi dava dışı gönderene davacı ile yaptığı taşıma sözleşmesinden tamamen bağımsız ve ayrı nitelikte bir taşıma sözleşmesi olmasına ve bu tür uyuşmazlıkta alt - üst taşıyıcı sıfatlarının davacının dinlenebilmesi için bir önem taşımamasına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesinde TTK'nun 780/1. maddesinin uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmaması karşısında davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile uygun görülen kararın ONANMASINA 48.000.000. TL temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 28.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.