 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no:1999/5899
Karar no:1999/7697
T:11.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Taraflar arasındaki davanın Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 24.3.1999 tarih ve 1997/324-1999/102 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan G... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı banka arasındaki sözleşme gereği kredi kartı kabul edilip, ücretlerinin tahsil edildiğini, yapılan işlemler için alınan fişlerin tutarının davalıca ödenmediğini, gerekçe olarak kartların çalıntı olduğunun bildirildiğini, pos makinesinin bu konuda bir uyarıda bulunmadığını beyanla 201.520,000 TL nin banka faizi ile davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işyerinin kartın çalıntı olup, olmadığını kontrol etmesi gerektiğini, pos cihazına hayali provizyon girildiğini, kredi kartı kurallarının ihlal edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre benimsenin bilirkişi raporu doğrultusunda kredi kartı sliplerinin bir kısmı için kayıp-çalıntı bildiriminin yapılmamış olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 86.5209.000 TL nın davalıdan reeskont oranında faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, Bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı şirket vekili davalı banka ile imzalanan sözleşme ile kredi kartı kabul edip, ücretlerinin tahsil edildiğini, 92 adet fiş miktarı 201.520.000.Tl.nın davalı banka tarafından ödenmediğini iddia etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi denetlemeye de elverişli değildir. Alınan ilk raporda bilirkişiler aynı kart numarasına sahip 24 adet slipte imzaların farklı olması nedeniyle davacının imza incelemesi yapmadığı gerekçesiyle davacının bu kalemden dolayı hakkının bulunmadığını belirttikleri halde ek raporlarında aynı gerekçelerle davacının istemde bulunabileceğini belirtmişler, davalı .vekilinin bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlar bilirkişi kurulu tarafından denetime elverişli olarak yeterince tartışılıp cevaplanmamıştır.
Bununla birlikte, davalı vekili ilk olarak savunmasında kartların kayıp ve çalıntı olduğunu, sahte provizyon alındığını bildirdiği halde yargılama sırasında bu dava ile istenen meblağı davadan önce ödemiş bulunduklarını savunmuş, bu konuda menfi tespit veya istirdat davası açtıklarını da bildirmemiş olmalarına göre davalının savunmaları arasındaki çelişkide araştırılmamıştır.
O halde mahkemece, bankacılık işlemlerinden anlayan bilirkişilere hukukçu bilirkişinin de katılımı ile oluşturulacak bilirkişi heyetinden taraflar arasındaki sözleşmenin de irdelenerek, davalı bankanın savunmalarında belirtilen işlemlerin üye işyeri tarafından yapılabilip yapılamayacağı gerekirse banka kayıtlarının da incelenmek suretiyle rapor alınarak hasıl olacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11,10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.