 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5894
Karar no: 1999/7504
Tarih: 04.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 29.04.1999 tarih ve 1998/514 -1999/186 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Seyit tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
Davacı vekili, müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı araca, davalıların sahibi sürücüsü ve sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu oluşan hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçesindeki limitle sınırlı olarak 866.731.000. lira'sının faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusuna, davalı sigorta şirketi ve davalı İsmail hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı Seyit, temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Seyit'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Ancak, davalı Seyit'e ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi hakkındaki davadan 11.3.1999 tarihli duruşmadaki beyanla feragat edilmiştir. Bu feragat beyanında "Davalı sigorta şirketinin 250.000.000.TL ödemişse de hakkındaki davadan feragat ediyoruz" ibaresi yer almaktadır.
Borçlar Kanununun 51. Maddesinde, müteaddit kimseler muhtelif sebepler (haksız eylem, akit, kanun) dolayısıyla sorumlu oldukları takdirde, haklarında, birlikte bir zarar gerçekleştiren kimseler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Öğretide eksik teselsül olarak tanımlanan(Tekinay Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Tekinay, Akman, Burcuoğlu, Allop , s.325 vd) bu teselsül hali, tam teselsülden kısmen farklı olmakla beraber, anılan Yasanın 145/1. Maddesinde yer alan, "Tediyesi ile veya yaptığı takas ile borcun tamamını veya bir kısmını iskat etmiş olan müteselsil borçlulardan biri, sakıt olan borç nispetinde diğer borçluları halas etmiş olur" hükmünün eksik teselsül halinde de uygulanma imkanı bulunmaktadır(Age, s.326).
Hal böyle olunca, davalı sigortacının davacıya yaptığı bir Ödeme varsa, temyiz eden davalının da bu ödeme nispetinde borçtan kurtulması gerekeceğinden, mahkemece açıklanan husus üzerinde durularak, hükmolunacak alacaktan tenkisi gereken bir miktar bulunup bulunmadığı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı Seyit yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı Seyit yararına BOZULMASINA, Ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.