 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E : 1999/5799
K : 1999/7279
T : 30.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 15.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 20.4.1999 tarih ve 1998/1147-1999/324 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tura belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalı sürücünün yönetimindeki aracın çarpması sonucu oluşan 83.000.000 TL.hasar bedelinin, sigortalıya ödendiğini, ödenen bu paranın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece; toplanan delillere, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan ve benimsenen rapora göre, davalı sürünün %100 kusurlu olduğu, 83.603.439 lira hasar meydana geldiği kabul edilerek, itirazın iptaline, takibin talep dikkate alınarak
83.603.000 lira itibariyle devamına karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava itirazın iptali davasıdır. Mahkemece itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir. Davaya konu icra takibinde davacı 83.603.000 lira asıl alacak ile bu alacağın ödeme tarihi olan 14.2.1997 tarihinden icraya başvurma tarihi olan 5.8.1998 tarihine kadar 51.270.692 lira işlemiş faizi istemiş, toplam 144.873.692 lira üzerinden faiz talep edilmiştir.
Yasa koyucu Borçlar Kanunu 104/son maddesi ile, geçmiş günler faizinin ödenmesinde temerrüt nedeniyle icraya veya mahkemeye başvurma gününden itibaren dahi faiz yürütülemeyeceğini hüküm altına almıştır.
Temyize konu davaya baktığınızda; mahkeme, hiç bir ayrım yapmadan itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermekle, istenen temerrüt faizine de takip tarihinden itibaren faiz yürütmekle BK. 104/son fıkrasına aykırı davranmıştır.
Diğer taraftan hüküm fıkrasının 2. bendinde yine ödeme tarihinden takip tarihine kadar olan birikmiş faiz hüküm altına alınmıştır. Dava itirazın iptali davası olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına" şeklinde karar verilecek yerde yazılı sekide karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.