 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5636
Karar no: 1999/7148
Tarih: 27.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Beyoğlu 1.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 14.10.1998 tarih ve 1998/286-1998/836 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, sigortalı aracın dava dışı 34 ... 676 plakalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu ve kaza nedeniyle 3. şahsa poliçe teminatı (50.000.000) liranın ödendiğini, ancak sigortalı araç kullanan şahsın ehliyetsiz sürücü olması nedeniyle zarar görene ödenen teminatın sigortalıdan tahsilinin gerektiğini, alacağın tahsili amacıyla girişilen takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, takibe yapılan itirazın iptaline, 50.000.000 lira alacağın davalıdan tahsiline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevabında, ikametgahının ve kaza mahallinin Keşan olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da zarar görenin dava yoluyla tüm zararını tahsil ettiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davalının yetki itirazının reddine, takibe yapılan itirazın iptaline, (50.000.000) lira tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, zarar görene karşı ödemede bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasını yapan sigortacının kendi akidi olan sigorta ettirene karşı açtığı rücu davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110 ncu maddesi hükmüne göre, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilirse de bu yetki kuralının TTK.nun 1301. maddesine göre açılacak rücu davalarında tatbik yeri bulunmadığı gibi, sigorta poliçesinin yetki anlaşmasına ilişkin 16. maddesi sigortacının hukuki sorumluluğuna ilişkin davalar bakımından yetki şartını düzenlemiş olup, sigortacının kendi sigortalısına rücu davası bu kapsamda bulunmadığından, sözleşmede yetki şartının bu davada uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla yetki itirazının HUMK.da düzenlenen yetki kurallarına çözümlenmesi gerekir. Davalı hem ikametgahının (HUMK. m.9), hemde kazanın (HUMK. m.21) Keşan'da olduğundan bahisle süresinde yetki itirazında bulunduğuna göre mahkemece yetkisizlik kararı ile birlikte dosyanın Keşan Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şeklide karar tesisi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.