 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5453
Karar no: 1999/9909
Tarih: 2.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOOPERATİF GENEL KURUL TOPLANTISININ YOK HÜKMÜNDE OLMASI
- GENEL KURULUN ERTELENMESİ ( Hesap Tetkik Komisyonu Oluşturularak )
- YOK HÜKMÜNDE GENEL KURUL TOPLANTISI
- GENEL KURULA ÇAĞRI HÜKÜMLERİNİN İHLALİ (Mutlak butlan)
- MUTLAK BUTLAN ( Kooperatif Genel Kurulu Toplantısı )
1163/m.46/3,43,98
6762/m.377,368
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki davanın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek verilen 28.4.1999 tarih ve 1998/775-1999/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla Dava dosyası için Tetkik hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davacılar vekili, müvekkillerinin yönetim kurulu üyeliğini yaptığı davalı kooperatifin 27.6.1998 tarihli olağan genel kurul toplantısında bir kısım üyelerin gündeme alınması talebiyle verdikleri 3 maddelik önergenin oylamasında karar yeter sayısı bulunmadığı halde gündeme alınmış gibi işlem yapılarak hesap tetkik komisyonu oluşturulduğunu,alınan bu kararların mutlak butlanla batıl olduğunu, genel kurul toplantısının ertelenmesine ilişkin bir karar alınmadığı halde divan kurulunun komisyon raporunun hazırlanması için genel kurula bir hafta süre verdiğini belirtmesi üzerine 4.7.1998 tarihinde yapılan toplantıda kararlar alındığını, genel kurul toplantısının yasaya uygun olarak ertelenmemiş olması, yetkili organ tarafından genel kurula çağrı yapılmamış olması, ortaklara davetiye gönderilmemesi ve ortakların tamamının toplantıda hazır bulunmamış olması nazara alındığında 4.7.1998 tarihinde yapılan toplantının fiili bir toplantı olduğunu ve hukuken yok hükmünde olduğunu, 4.7.1998 tarihinde yönetime seçilmiş gibi kabul edilen davalılar Onural Şeref B... ve Ender B...'in müvekkiline ihtarname göndererek muaraza yarattıklarını ileri sürerek 27.6.1998 tarihli genel kurul toplantısında önergenin gündeme alınması ve komisyon oluşturulması ile ilgili kararların mutlak butlanla geçersizliğinin tespitine ve bozulmasına, 4.7.1998 tarihli toplantının yok hükmünde olduğunun tespitine, diğer davalıların sataşmalarının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili birleştirilen 1998/802 Esas sayılı davada anılan genel kurul kararlarının tescil işlemlerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ( asıl davada ) genel kurullarda alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu davacıların itiraz ettiği ve dayandığı genel kurul tutanağının sahte olduğunu, 27.6.1998 günlü genel kurul toplantısında gerçekte 55 kişinin katıldığını, hazırun cetvelinde 61 kişi katılmış gibi görünsede bazılarının ortak olmadığını vekalet yetkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dosyadaki kanıtlara göre, davalı kooperatifin 76 ortağından 61 inin asaleten ve vekaleten hazır bulunduğu, 27.6.1998 tarihli genel kurul toplantısında 15 ortağın verdiği önerge ile gündeme alınan hesap tetkik komisyonu kurulması ve bununla ilgili konuların görüşülüp karara bağlanmasında yasaya ve anasözleşmeye aykırılık bulunmadığı ve hazırun cetveline göre 61 ortağın toplantıya katılmış bulunduğu, kararların mutlak butlanla batıl olmadığı, 4.7.1998 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 27.6.1998 günlü toplantının devamı niteliğinde olduğundan sonraki toplantı için 27.6.1998 tarihli genel kurula katılmayan 15 ortağa ayrıca çağrı yapılmasına gerek bulunmadığı, 4.7.1998 günlü genel kurulda alınan kararların gerek toplantı nisabı ve gerekse karar nisabı yönünden yasa ve anasözleşmeye aykırılığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacılar vekili vekili temyiz etmiştir.
Davalı kooperatifin 27.6.1998 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden bir kısım ortaklar Kooperatifler Kanunu'nun 46/3 maddesine uygun olarak önerge vermişler, önergede "hesap tetkik komisyonu kurulması, ibranın geri bırakılması ve hesap tetkik komisyonu raporunun sonucuna göre yönetim ve denetim kurullarının görevden azli" konularının gündem maddelerine ilave edilerek görüşülmesini istemişlerdir. Bu önerge genel kurulda görüşülerek Hesap Tetkik Komisyonu kurulmuş, daha sonra Hesap Tetkik Komisyonu Raporunun hazırlanması için divan heyetince, genel kurula bir hafta süre verilmesine karar verilmiştir. Bunun üzerine genel kurul Kooperatifler Kanunu'nun 43. maddesinde öngörülen biçimde yetkili organ tarafından yeni bir çağırı yapılmaksızın 4.7.1998 tarihinde toplanarak söz konusu kararları almıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 46. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hesap tetkik komisyonu seçilmesi, bilanço incelemesi ve ibranın geriye bırakılması hususları gündeme alınıp kabul edilmesi halinde, aynı yasanın 98. maddesi ile kooperatifler hakkında da uygulama olanağı bulunan TTK.nun 377. maddesine göre bilanço tasdiki ibra ve bunlarla doğrudan ilgili olan hususların görüşülmesi bir ay sonraya bırakılması gerekir. Bu sebeple genel kurulun ertelenmesi halinde izleyen toplantının bir aydan az olmamak üzere günün toplantı yeri ve gündemi yasaca öngörülen biçimde ( Kooperatifler Kanunu md.43, TTK. Md.368 ) yetkili organ tarafından ortaklara duyurulmalıdır. Somut olayda bu duyuruyu yapacak olan yetkili organ kooperatifin yönetim kuruludur. Genel Kurul toplantısında, divan heyetinin böyle bir yetkisi yoktur.
Divan başkanı, genel kurulu ertelerken bir ay sonraya bırakılan toplantının gününü tayin edemez. Genel kurul ertelendikten sonra yönetim kurulu en az bir veya genel kurulca azlığın izni ile bir süre öngörülmüş ise bu süreyi gözönüne alarak genel kurulu toplantıya çağırır.
Kanunun öngördüğü biçimde çağrı merasimi ve süreye uyulmaksızın yapılmış bir toplantının hukuken geçerli bir genel kurul toplantısı niteliğinde olup olmadığının üzerinde durmak gerekir. Doktrinde de değinildiği gibi, "bir genel kurul kararından söz edilebilmesi için öncelikle iki ana unsur gerekir. Bunlardan ilki, genel kurul niteliğinde bir kurul, ikincisi ise bu kurulu oluşturan pay sahiplerinin bir kararı. Böylece toplanan pay sahipleri değilse, pay sahipleri TK.nun emrettiği şekil ve usulde toplanmamışlarsa ve karar almamışlarsa bir genel kurul kararının varlığından söz edilemez" ( Bkz. Poray/Tekinal/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku İst. 1995 sh.364.
Yukarıda belirtilen görüşler ve Dairemizin bu yönde yerleşik içtihatlarının ışığında dava konusu olaya dönülürse, davalı kooperatifin 4.7.1998 tarihli erteleme genel kurul toplantısı şekil ve usul açısından gerekli çağrı yapılmadan yasanın emredici hükümlerine aykırı olarak yapıldığından, yasal niteliğe bürünmemiş fiili bir toplantı niteliğinde olup, yok hükmündedir.
Mahkemece konuya bu açıdan yaklaşılmak suretiyle 4.7.1998 tarihli genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespitine, bu sonuca göre 27.6.1998 tarihli genel kurul toplantısında sözü edilen önerge ile ilgili olarak alınan kararlar bir hüküm doğurmayacağından iptaline, birleştirilen 1998/801 E. Sayılı davadaki talebin asıl davanın sonucu çerçevesinde ele alınıp karar verilmesi gerekirken yasaya aykırı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.