 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5427
Karar no: 1999/7334
Tarih: 30.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 12.2.1999 tarih ve 1998/1312-1999/54 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkiline ait aracın davalı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalandığını, aracın 3.bir sürücü idaresinde iken kaza yaptığını, davalıya durumun bildirildiğini, ekspertiz raporunun alındığını ancak sigorta tazminatının ödenmediğini ileri sürerek 400.000.000 TL hasar bedelinin kaza tarihi 26.10.1996 tarihinden itibaren en yüksek banka faizi üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın şekli, yeri ve tarihi konusunda davacının beyanının tereddütlü olduğunu ve aracı kullanan şahsın aracı tamir edildiğini belirttiğinden, hasarın ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının davalının yasal bir biçimde temerrüde düşürmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 294.095.263 TL nın dava tarihinden itibaren değişen oranlı reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 1299. maddesine göre sigortacının sigorta bedelini ödeme borcu karada ve iç sularda taşıma rizikolarına ait sigortalar dahil, bütün mal sigortalarında rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun 1292.madde hükmünce doğduğu tarihte muaccel olur. Uygulamada, muacceliyetin ancak ihbar yapılmasından sonra gerçekleşebileceği kabul edilmektedir. Dosyada davacının davalıya olayı bildirdiği 18.7.1997 tarihli dilekçe mevcuttur. Bu dilekçenin davalıya ulaştığı tarih araştırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçelerle dava tarihinden faize hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.