 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5409
Karar no: 1999/7150
Tarih: 27.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Gaziantep 4 . Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 23.3.1999 tarih vs 1997/733-1999/208 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirket nezdinde kasko sigortalı olduğu dönemde kaza sonucu hasarlandığını ancak hasar bedelinin sigortaca ödenmesine yanaşılmadığını ileri sürerek (1.800.000.000) lira tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı G. Sigorta A.Ş. vekili, davaya cevabında aracın sigortasının 30.6.1997 başlangıç tarihli poliçe ile temin edildiğini, oysa zararın 26.6.1997 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluştuğunu davanın reddini savunmuştur.
Davalı E. Sigorta Ara. Hiz. Ltd. Şti, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlara nazaran, davacıya ait aracın 26.6.1997 tarihinde kaza yaptığı, 30.6.1997 tarihinde sigortalandığı, bundan sonra aynı aracın 3.8.1997 tarihinde kaza yapmasının inandırıcı bulunmadığı, kaldı ki her iki kazanında aynı şekilde meydana gelmiş olmasının ikinci kazayı şüpheli kıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı şirket nezdinde kasko rizikolarına karşı sigortalı vasıtada kaza sonucu oluşan gerçek zararın sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi, sigorta mukavelesinin yapıldığı esnada rizikonun gerçekleşmiş olduğunu ileri sürerek (TTK.nun 1279 md.) davanın reddini savunmuştur. Bu hususun ispatı, davalı sigorta şirketine düşen bir yükümlülük olup, sigortaca 3.8.1997 tarihli olay yeri tespit tutanağının aksini kanıtlayamamıştır. Tam tersine dosyada mevcut 3.8.1997 tarihli olay yeri tespit tutanağı , ekli doktor raporu ve ifade tutanağı içeriğine göre, kazanın gösterilen yer ve zamanda gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve dosya kapsamına uymayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2 -Kabule göre de TTK. nun 119 ncu maddesi uyarınca acente araçlıkta bulunduğu işlemleri müvekkili namına yaptığından doğrudan sorumluluğu bulunmamaktadır. Asıl şirket olan G. Sigorta A.Ş. aleyhine dava açıldığına göre, aynı sözleşmeye dayanarak acente .aleyhine dava açılması TTK. nun 119/2 nci maddesine uygun bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde esastan davanın reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve ( 2 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.