 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5362
Karar no: 1999/7195
Tarih: 27.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 14.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 27.4.1999 tarih ve 1999/10-514 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı idarenin köprü çalışması nedeniyle yolun beton bariyerle kapatılarak yan taraftan servis yolu açıp ışıklı ikaz bulunmaması, işaretleme eksikliği olması nedeniyle müvekkili şirkete kasko sigortalı araç sürücüsünün bariyerler fark edememesi sonucu çarptığını müvekkilince sigortalısına 241.774.659 TL ödendiğini ileri sürerek davalının %75 kusuruna isabet eden 181.330.994 TL nın 4.2.1998 ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı idareye tebligat yapılmış, yanıt verilmemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı idarenin yol çalışması sırasında gerekli önlemleri almayarak olayın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu bulunduğu, sigortalı araçta 239.014.659 TL tutarında hasar meydana geldiği gerekçesiyle 179.260.994 TL nın 4.2.1998 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, davalı belediyenin köprü çalışması nedeniyle yolun beton bariyerlerle kapatılarak yan taraftan servis yolu açıp, ışıklı ikaz bulundurmaması nedeniyle sigortalı aracın bariyerlere çarptığını iddia etmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 10/b maddesinin 3.fıkrasında karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek belediyenin görevleri arasındadır. Karayolları Trafik Kanunu'nun 10/b maddesi gereğince, bu mecburi kamu görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle meydana gelen zararlar, kamu görevi ile ilgili olup, hizmet kusuru sonucu doğmuş olacağından, bu durumda belediyeye karşı açılan tazminat (tam yargı) davasının çözümleme yeri idari yargı merciidir. Bu itibarla, davalı Belediye hakkında açılan rücu davasında (resen) görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.