 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/5356
Karar No : 1999/9805
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki Ankara Asliye 8.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 3.3.1999 tarih ve 1998/931-1999/70 sayılı kararın Yargıtayincelemesi duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 30.11.1999 günde davacı avukatı D... , Y... gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukat dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalılardan U...A.Ş.'ce şekerleme ürünlerinde kullanılmak üzere "LOBİ" ibaresinin esas unsuru oluşturduğu markanın tescili için yaptığı başvuruya karşı bu markanı müvekkili adına aynı tür emtialar için önceden tescilli "Ülker-HOBBY, HOBİ" markalarına haksız tecavüz oluşturacağından bahisle yapılan itirazın davalı kurumca reddedildiğini ileri sürerek, "LOBİ" sözcüğünün markadan çıkarılmasını davalı kurumun red kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde karışıklığa yol açacak benzerliğin bulunmadığını savunmuştur.
Diğer davalı U...A.Ş. vekili KHK'nun 10.mad.ne göre müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, tescile rağmen kullanılmayan "Ülker Hobi" markasının hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara göre, markalar arasındaki benzerliğin markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki, alıcıların satın almayı düşündükleri yerine bir başka mal alacak durumda kalmaları halinde söz konusu olabileceği, markalar farklı unsurlardan oluşsalar dahi bütünü bakımından bıraktıkları etkinin diğer bir markayı çağrıştırmaması gerektiği, markalar esas unsurların benzer olması halinde, markanın geneline etkisi az olan diğer hususlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabileceği, taraflara ait markalar arası da açık farklılık bulunmadığı, özel alıcı kitlesi olan çocukların yanılma ve davalı ürününün davacı ürünü ile karıştırılma ihtimali bulunduğu sonucuna varılarak davanın kabulüyle davalı kurumun red kararı ve bu kararla tesciline karar verilen "Ulfet Lobi" markasının iptali ile terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Dava dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı firmanın marka başvurusu bir bütün olarak "Ulfet Lobi" sözcüklerini içermesine ve TPE'ce bu talep bölünmeden tümüyle kabul veya reddedilmesinin mümkün bulunmasına ve bu sebeple mahkemece verilen kararın da tescil isteminin tümünü içerecek kapsamda olmasının gerekmesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın ONANMASINA, 1.370.000 er lira temyiz ilam harçlarından peşin harçların mahsubu ile temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 65.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, 30.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.