 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/5220
Karar No : 1999/7435
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 5.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 8.3.1999 tarih ve 1997/1104-1999/225 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacılar vekili, tarafların R.. Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları ve müdürleri olduğunu, banka ve diğer resmi daire ile 3.şahıslar nezdinde davalı şirket müdürü ile diğer müdürlerden birinin ortaklığı temsil ettiklerini, ancak davalının şirket işlerine göstermesi gereken ilgi ve basireti göstermediğini, şirket ortakları olan davacılarla uzlaşmaz tutum içinde olduğunu ileri sürerek davalının şirket müdürü hak ve vazifelerinden nez'ini, birleşen dava ile de davalı İncila D....'nın şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, konfeksiyon işi yapan davacı A... 'ın mali sıkıntı içinde olması nedeniyle kendisine 17.800 DM borç verdiğini, borç sonucu dava konusu şirketin %25 hisseli ortağı olan müvekkilinin kendisine 17.800 DM ödenmesi durumunda ortaklığı devretmeye hazır olduğunu, müvekkilinin kasa ve muhasebe konularında bir görev ve sorumluluğu olmadığını savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, her üç ortağın TTK.nun 540/2.maddesi uyarınca şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, davalının bu temsil yetkisini kullanmasının davalıya anasözleşme ile tanınmış olan temsil yetkisini kaldırması açısından haklı bir neden oluşturmayacağı, davalının ortaklıktan çıkarılmasına dair davanın TTK.nun 551/3.maddesi uyarınca ortaklar tarafından açılıp şirket tarafından açılmadığı ayrıca, şirketi temsile münferiden yetkili iki müdür olduğu halde arada çıkan anlaşmazlık nedeniyle idare ve temsil yetkisini kullanmayan ortağın bu davranışının şirketten çıkarılması için muhik sebep oluşturmayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Davacılar, R... Tekstil San.Tic.Ltd.Şti.nin müdürü olan davalı ortağın müdürlükten azlini, birleşen davada da ortaklıktan ihracını istemişlerdir. Şirket müdürlerinin kim olacağı, görev süreleri, temsil yetkileri gibi konular şirket anasözleşmesinin 8.ve 9.maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece anasözleşmenin 8 ve TTK.nun 540/2.maddeleri gerekçe gösterilerek müdürlükten azle ilişkin dava reddedilmiştir. Oysa davacılar davada anasözleşmenin 9.maddesine ve TTK.nun müdürlükten ihraca ilişkin muhik sebeplere dayanmaktadır. Müdürlükten azil için tanık beyanları yeterli değildir. Davalıda bazı toplantılara ve işlemlere katılmadığını kabul etmektedir. Anasözleşmenin 9.maddesinde şirketi bilumum resmi ve hususi daire ve müesseselerde, bankalar, sandıklar ve 3.şahıslar nezdinde her konuda şirket müdürlerinden İncila D...'nın ve diğer müdürlerden birinin şirket kaşesi altında müşterek imzası ile temsil ve ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı eyleminin TTK.nun 540/2.maddesi yollamasıyla 187.maddesinde yazılı muhik sebeplerden sayılıp sayılamayacağı, bu konuda gerekirse şirket defterleri de incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken anasözleşmenin 9.maddesi tartışılmadan yalnızca 8.madde gözönüne alınarak davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
2- Davalının ortaklıktan ihracı istemi ile açılan ve birleşen dava, mahkemece, davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davanın şirket tarafından açılması gerektiğinden bahisle husumet noktasından reddi gerektiği açıklanmış ise de, daha sonra işin esasına girilerek dava reddedilmiştir.
Limited şirketin üç kişiden ibaret olduğu, iki ortak davacının diğer ortak davalıya karşı dava açması halinde taraf teşkili tamamlanmış sayılır. Dairemizin yerleşen uygulaması da bu yöndedir. Açılan davada aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından, işin esasına girilerek, yukarıdaki (1) numaralı bette belirtilen araştırma sonuçları da birlikte değerlendirilerek davalının ihracı işin muhik sebep bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile birleşen davanın reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 4.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.