 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/5198
Karar no: 1999/6905
Tarih: 20.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Çorum 1.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 1.2.1999 tarih ve 1998/126-1999/30 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının aracını kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığını buna rağmen sigorta bedelini ödemediğini, bedelin tahsili amacıyla girişilen takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevabında, aracının 25.5.1995 ila 25.5.1996 tarihleri arasında sigorta ettirip sigorta bedelini ödediğini, bilahare 25.5.1996-25.5.1997 dönemi için Ş. Sigorta AŞ nezdinde sigorta ettirildiğini, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar' ve bilirkişi raporuna nazaran, davaya konu poliçenin usulüne uygun ve geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, sigorta priminin tahsili amacıyla girişilen takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Böyle bir davanın görülebilmesinin ön koşulu taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin varlığına bağlıdır. Sigorta akdi şekle bağlı bir sözleşme niteliğinde olmadığından tarafların icap ve kabulüne ve iradelerinin aynı doğrultuda birleşmesi sonunda vücut bulur. Somut olayda davacı sigorta şirketinin poliçe tanzimi suretiyle davalıya yapmış olduğu icabın davalı tarafından kabul edildiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. 8u durumda ortada geçerli bir sigorta akdinin varlığından söz etme imkanı bulunmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.