 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/4885
Karar No : 1999/8232
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Denizli 2.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.02.1999 tarih ve 1996/479-1999/59 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankanın Denizli Şubesinde bulunan vadeli döviz hesabından sahte talimatla 38.000 DM.nin 3.şahsa ödendiğini, bu miktarın TL.karşılığının davalı bankadan tahsili için girişilen icra takibi ve açılan itirazın iptali davası sonucunda 317.444.400.- TL.ye hükmedildiğini, ancak anılan miktarın müvekkilin zararını karşılamadığını ileri sürerek BK.nun 105.maddesi uyarınca 1.190.000.000.- lira munzam zararın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacılar tarafından açılan itirazın iptali davası ve icra takibinde TL. üzerinden talepte bulunduğunu ve fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmadığını, kaldıki müvekkilin %40 inkar tazminatına mahkum edildiğini, bu nedenle davacıların munzam zararlarının sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davacıların davalı banka aleyhine giriştiği icra takibinde takip günü itibarıyla 41.000 DM.nin TL. karşılığı olan 328.000.000.- lira üzerinden talepte bulunduğu, BK.nun 83.maddesi gereğince tercihini TL. üzerinden yaptığını, itirazın iptali davasını da buna göre yürütüldüğü ve davanın 317.444.400.- lira üzerinden kısmen kabul edilip Yargıtay onaması ile kesinleştiği, davacıların serbest istenci ile alacaklarını TL olarak istemiş olmakla kur farkından doğan zararı ayrıca talep edemeyecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, BK.nun 105'nci maddesine dayanılarak açılmış munzam zarar tazminine ilişkindir. Yukarıda özet olarak açıklandığı gibi zarar, davacıların davalı banka şubesindeki vadeli döviz hesabından bilgileri dışında 3.şahsa ödeme yapmasından kaynaklanmıştır. Davacıların hesabından haksız olarak yapılan ödemenin iadesi için davalı banka aleyhine girişilen icra takibinde, alacağın takip tarihi itibariyle faizli 41.000 DM.nin karşılığı olduğu belirtilmiş ve bu miktarı tahsil tarihindeki kur üzerinden tahsiline yönelik olduğu belirtilmiştir. Bu takibe davalının itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasında da hükme esas alınan bilirkişi raporu, davacıların alacağının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplamış, bu rapora davalı vekilince yapılan itiraz sadece uygulanan faiz oranına yönelik olarak yapılmış ve mahkemece de davacıların takibe konu alacak miktarı olan 38.000 DM.nin likit olduğu gerekçesiyle bu miktarın takip tarihindeki kur üzerinden bulunan TL karşılığının %40 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir. Anılan karar Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle onanmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında davacıların davalı banka şubesindeki döviz hesabından haksız olarak yapılan ödeme nedeniyle açılan takip ve davada elde ettikleri miktar, tahsil tarihi itibariyle BK.nun 105.maddesine sözü edilen munzam zararının varlığının kabulünü gerektirmektedir. O halde mahkemece, davacının munzam zarının varlığı kabul edilerek miktarının uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile saptanıp sonucuna göre karar vermek gerekir iken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.