 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/4633
Karar no: 1999/6843
Tarih: 16.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 22.02.1999 tarih ve 1997/510 -1999/63 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, 'duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı aracın, davalılardan Selim idaresindeki, İsmail'e ait ve davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın sol arka tekerleğinin yerinden fırlaması sonucu tekerleğe çarpmamak için önce bariyerlere çarpıp, sonra öndeki otobüse çarpmak suretiyle hasarlandığını , gerekli bakımı yapmayan davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek sigortalılarına ödedikleri 305.000.000.- lira'nın 20.12.1996 ödeme tarihinden itibaren davalılardan yasal faizi ile (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Ş. Sigorta vekili, olayda Karayolları bariyerlerinin de zarar gördüğünü bu nedenle KTK. 96. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı Selim Çam vekili, olayın teknik arıza nedeniyle meydana geldiğinin ceza dosyası ile belirlendiğini ve müvekkilinin beraat ettiğini, olayın sigortalının aşırı hızlı olmasından kaynaklandığını, kaza nedeniyle araçlarında 205.000.000.- lira hasar meydana geldiğini bunun takas edilmesini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı İsmail, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamından ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporunda tekerleğin yerinden fırlamasının teknik arıza olarak değerlendirilmesi, bu nedenle Selimin kusursuz olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı sigorta şirketi, davalı Selim Çam idaresindeki, davalı İsmail'e ait aracın gevşek olan arka sol lastik bijonlarının kırılması sonucu lastiğin fırlaması nedeniyle sigortalı araçta oluşan hasarın rücuan tahsilini talep etmiştir. Davalı Selim Çam, hakkında açılan ceza davasından olayın teknik arızadan kaynaklandığı gerekçesiyle beraat etmiş ise de BK.'nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza hakiminin beraat kararıyla bağlı değildir. Davalı sürücünün sorumluluğu BK.'nun 41. maddesinden kaynaklanmaktadır. Gerçekten de çalıştırılan kişi olayın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında tam kusursuz ise tazminat ödeme yükümlülüğü altına sokulamaz. Olay, gevşek olan bijonların kırılması sonucu meydana gelmiştir. Bu nedenle, aracı sevk ve idare ile görevli şoförün, bijonun gevşek olup olmadığını kontrol yükümlülüğü olup olmadığı, aracın bakım ve onarımını tekniğe uygun ve tamiratını da yapmakla yükümlü kişi olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre sorumluluğuna hükmedilmelidir. Davalı İsmail ise, davalı aracın maliki sıfatıyla Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. madde uyarınca objektif (kusursuz sorumluluk) sorumluluk ilkesi uyarınca sorumludur.
O halde, mahkemece yukarıdaki açıklamalara göre tarafların delilleri toplanılarak ve gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 16.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.