 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/4542
Karar no: 1999/5485
Tarih: 18.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Hacı Ahmet ile Veysel - Ş. Sigorta TAŞ vs. arasındaki davadan dolayı Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.1.1998 gün ve 1992/310-1998/141 sayılı kararı onayan Dairenin 18.3.1999 gün ve 1998/7367-1999/2284 sayılı kararı aleyhinde davalılardan Aydoğan ve Halim vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 20.8.1990 tarihinde otobüste seyahat ederken meydana gelen trafik kazasında yaralandığını ve sol bacağının sakat kaldığını ileri sürerek bu dava ve birleştirilen davalarda toplam 12.014.531.296 lira maddi ve 50.000.000 lira manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle davalılardan tahsilini dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu 50.000.000 lira maddi tazminat ile sınırlı olmak üzere 12.014.531.296 lira tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan, 50.000.000 lira manevi tazminatın sigorta dışındaki tüm davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davalılar temyizi üzerine hüküm dairemizce onanmıştır.
Davalılardan Aydoğan ve Halim vekilleri karar düzeltilmesi isteminde bulunmuşlardır.
20.8.1990 günü 19 .. 809 plaka nolu araçta seyahat eden davacı bu aracın 19 .. 407 plaka nolu kamyonla çarpışması sonunda çalışma gücünün %60 oranında kaybı nedeniyle her iki araç şoför, malik ve işletenlerine dava açmıştır.
Araçların şoförleri hakkında anılan ceza davasında İstanbul Teknik üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişilerin raporuna göre 19 .. 809 plaka nolu araç şoförü kusursuz, 19...407 plaka nolu araç şoförü %100 kusurlu bulunması sebebiyle otobüs şoförünün beraatine, kamyon şoförünün mahkumiyetine karar verilmiş ve hüküm Yargıtay'da onanarak kesinleşmiştir.
Aynı kazada otobüste yolcu olan eşinin ölümü sebebiyle davacı Şükran tarafından maddi ve manevi tazminat istemiyle Çorum 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, 6.11.1991 tarihli rapora göre kusursuz olduğu saptanan otobüs şoförü Bülent ve otobüs işletenleri hakkındaki dava reddolunmuş ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 20.6.1994 gün ve 93/8409-1994/6543 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan 5 bilirkişi kurulu raporlarından 25.8.1994 tarihinde Adli Tıp Kurumundan ve 7.10.1996 gün ve İTÜ.den alınan raporlarda otobüs şoförünün %25 ve 2/8 oranında kusurlar verilmiş, buna karşın 6.11.1991 günlü İstanbul Teknik Üniversitesi Karayolları Genel Müdürlüğü bilirkişi heyeti ve Adli Tıp Meclisi trafik iktisas kurulunun 9.12.1995 günlü raporlarında, 19 .. 809 plaka nolu otobüs şoförünün kusursuz olduğu vurgulanmış bulunmaktadır. özellik Adli Tıp Meclisi ihtisas Kurulunun 9.12.1995 tarihli raporu olay yeri tutanağı, otobüsteki takoğraf, otobüste bulunan tanık beyanları ve kamyon şoförünün sollama yasağı olan yerde, sollama yaparak şerit değiştirmesinin kazaya yol açtığının doyurucu, tutarlı ve karayolları trafik yasa ve yönetmeliğine uygun bulunması nedeniyle itibar edilmesi gerekli ve olaya uygun bir rapor olduğu sonucuna varılmıştır. Mahkemece,itibar edilen rapor da 19...809 plakalı araç şoförüne atfedilen kusur, hem adli tıp raporu hemde karayolları genel müdürlüğü bilirkişilerince düzenlenen rapordaki "Bülent'in hızı düşük olsa dahi kazayı önlemesi mümkün değildir." denilerek "olayın tepe üstünü hemen geçince görüşe kapalı bir mevkide cereyan ettiğini, kamyonun önündeki kamyonu burada sollayarak, kazaya tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini açıklamışlardır. Bu gerekçeleri ihtiva eden raporlarla 19...809 plakalı otobüs şoförünün olayda kusursuz olduğu sonucuna varmak gerekir.
Otobüs şoförü ceza mahkemesinde kusursuzluğu nedeniyle beraat etmiş ve hüküm kesinleşmiştir. öte yandan yukarda da değinildiği üzere aynı olayın mağdurlarından Şükranın açtığı davada aynı şoförün kusursuz olduğu yolundaki mahkeme kararı Yargıtayca onanarak kesinleşmiş olmakla aynı olay hakkında birbiri ile çelişen sonuçlarla yargının güvenilirliğinde kuşku yaratılmamak gerekir.
BK.nun 53.maddesine göre hukuk hakimi ceza mahkemesince saptanan kusur oranı ve tesis edilen beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak hakim, ceza mahkemesinin kusurun saptanmasına ilişkin hükmünü ve aynı olayın bir başka mağduru tarafından açılan davada sanığın kusursuzluğu yolundaki kararın önüne gelen davada kuvvetli delil olarak kabul ve değerlendirmek zorundadır.
Tüm bu olgular karşısında 20.78.1999 günlü kazada 19 .. 809 plakalı otobüs şoförünün kusurunun bulunmadığının kabulü gerekir.
Davalı olup karar düzeltme isteminde bulunan Aydoğan ve Halimin olaya karışan 19 .. 809 plaka nolu otobüs işleteni oldukları ve bu sebeple haklarında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır. TTK. 806/2.maddesine göre taşıyıcı, kazanın kendisine ve yardımcılarına yükletilmesi mümkün olan bir kusurdan doğmadığını ispat ettikleri takdirde tazminattan kurtulacağını öngörmekte olup, 19 .. 809 plaka nolu otobüs şoförü Bülent'e izafesi mümkün bir kusur olmadığına göre, onun işleteni olan davalı Aydoğan ve Halimin hakkındaki davanın reddi gerekeceğinden bu davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile dairemizin bu davalılar hakkında mahkumiyetlerinin onanmasına ilişkin hükmün 2 nolu bendinin kaldırılarak bozulmasına karar verilmek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalılar Aydoğan ve Halimin vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 1998/7367-2284 sayılı bu davalılara yönelik onama ilamının 2 nolu bendinin kaldırılmasına, HUMK.442/3.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine, 18.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.