 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/4392
Karar no: 1999/6406
Tarih: 05.07.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kırkağaç Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 8.12.1998 tarih ve 1998/191-1998/359 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
Davacı vekili, müvekkilinin sigorta acentası olup davalının kamyonunu 20.1.1997 günlü "Güvenli araç sigorta poliçesi" ile sigortaladığını, davalının ödemesi gereken 53.390.000. lira prim borcunu ödemediğini aracın 21.1.1998 tarihinde sigorta süresinin sona erdiğini, sigorta sözleşmesinin taraflarca iptal edilmediğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline takibin devamına, davalının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamından davalı sigorta primlerinin hiçbirini ödemediğinden TTK.1295.madde uyarınca davacının sorumluluğunun başlamadığını, davacının aynı zamanda davalıyı temerrüde düşürüp, sigorta sözleşmesinin sora ereceğini bildirmediğini, davamın yasal haklarını kullanmadığını, bu şekilde korunacak bir hukuki hakkının olmadığı, sigorta poliçesinin davalıya teslimini ispat edemediği herhangi bir rizikonun da oluşmadığı anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Sigortacı TTK.nun 1265/1 ve 1267 maddeleri hükümleri gereğince imzalı bir sigorta poliçesini belli bir süre içerisinde sigortalıya vermesi zorunludur. TTK. nun 1265, 1267 ve 1295/1. maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalının ikametgahına götürerek ona vermek dilerse bir suretini sigortalıya imzalattırarak almak ve özellikle primi veya ilk taksidi de poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlü olduğu görülecektir. Bu üç işlem birbirinden ayrılması mümkün olmayan işlemlerdir. Davacıda poliçeyi davalıya götürüp teslim ettiğini ve primin ödenmediğini ispat etmiş değildir. O halde, taraflar arasında sigortalı sözleşmesi kurulmamıştır. Bu nedenlerle sonucu itibariyle doğru olan hükmün dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA. 1.370.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 05.07.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.