 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/3791
Karar No : 1999/5701
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 28.01.1999 tarih ve 1997/602-1999/8 sayılı kararınYargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, davalının müvekkiline ait markayı, müvekkili ile sözleşme yapmadan kullandığı, bu durumun mahkeme aracılığıyla tesbit edildiğini, müvekkili ile sözleşme yapan diğer firmalarla haksız rekabet yaptığını, tüketiciyi aldatıcı işlemde bulunduğunu, müvekkilinin manevi şahsiyetini tüketici nezdinde zedelediğini ileri sürerek davalının tecavüzünün önlenmesine fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 135 milyon lira maddi 50 milyon lira manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren %80 reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından 135 milyon lira maddi tazminatın dava tarihinden itibaren %80 oranında reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin 132 sayılı Kanun, TTK.'nun 57.ve 58.maddeleri, markalar hakkındaki KHK.'nun 48.ve BK.'nun 45.maddelerinde belirtilen koşullar mevcut olmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalının davacı Enstitü ile sözleşme akd olunmaksızın "TSE" markasını kullanmasından kaynaklanan tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Türk Standartları Enstitüsü Belgelendirme Talimatının 2.1.maddesine göre TSE markası, üzerine veya ambalajına konulduğu malların ilgili Türk Standardına uygun olarak imal edilip, piyasaya arzedildiklerini belirten ve Enstitü ile yapılacak bir sözleşme çerçevesinde kullanılabilen 551 sayılı KHK.uyarınca 5 ayrı tipte tescil edilen monogomlar TSE markasıdır. Davacı ile davalı arasında bu markaların kullanılması konusunda sözleşme olmadığından davalının eylemi 556 sayılı KHK.uyarınca (61.maddesi) marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir. Yine 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kanunu'na dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin (18.10.1996 günlü) 29.maddesinde "Kamu Kuruluşunun manevi itibarını haksız rekabet ortamı yaratacak kamu yararını zedeleyecek şekilde kullanılması ve kamu oyunu yanıltarak Enstitüye duyulan güveni sarsması sebebiyle firmanın büyüklüğü gözönüne alınarak dava tarihindeki marka ve belge kullandırma ücreti taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının 10 katına kadar manevi tazminat davaları açılır." Hükmü yer almaktadır. O halde mahkemece davalının eylemi TSE markasına, TSE kurumuna tüketici tarafından duyulan güveni sarsacağından davacı kurum lehine manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.