 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3779
Karar no: 1999/5504
Tarih: 21.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 3.2.1999 tarih ve 1998/640-1999/16 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin mucidi olduğu ve tescil ettirdiği katı yakıt sobaları için mekanik silkme ve kül boşaltma sistemini davalının müvekkilinden izin alınmaksızın taklit ederek üretip pazarladığını ileri sürerek, patent hakkına tecavüzün önlenmesi ile fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla 100.000.000 TL maddi ve 3.900.000.000 TL manevi tazminatın 18.10.1995 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, davalı elindeki ürünlerin imhasını, hükmün ilanını istemiştir. Yargılama sırasında maddi tazminat istemini atiye terk etmiştir.
Davalı vekili, davacının patent sahibi olduğu sistem ile müvekkilinin ürettiği sistem arasında ayniyet olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davacının ürettiği katı yakıt sobaları için tescil ettirdiği mekanik silkme ve boşaltma sisteminin, davacının aynen ürettiği ve ticari amaçla elinde bulundurduğu patent hakkına tecavüzün varlığının saptandığı, davacının maddi tazminat talebini atiye terk ettiği, ancak; davacının patent hakkı sahibi olduğu sistemin davacı zararına kötü şekilde uygun olmayan bir biçimde üretildiğinin kanıtlanamadığı, bu nedenle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne tecavüzün durdurulmasına maddi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, diğer istihkakları yanında davada 551 sayılı KHK.nun 137/b maddesi gereğince manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, manevi tazminat istemini reddederken aynı kararnamenin 142. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesine dayanmış bulunmaktadır. Oysa, bu madde özel bir tazminat halini düzenlemekte olup, KHK.nin 137/b maddesinde öngörülen manevi tazminata ilişkin bulunmamaktadır. Bu durum karşısında mahkemece davacının bu talebi BK.nun 49 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.