 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/3778
Karar No : 1999/8693
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 10.12.1998 tarih ve 1996/351-1998/1872 sayılı kararınYargıtay incelemesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 2.11.1999 günde davalı avukatı G... gelip davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat rizikolarına karşı sigorta ettirilen keten elyap emtiasının davalı C.. Nakliyat Ltd. tarafından Polonya'dan İstanbul'a taşındığını, bu malların Erenköy Gümrük Müdürlüğüne ait (4) nolu ambarda muhafaza altında iken 17.4.1995 tarihinde çıkan yangın neticesi hasarlandığını ve müvekkilince sigorta ettirene 1.363.521.000 TL hasar bedeli ödendiğini ileri sürerek bu meblağın 10.7.1995 tarihinden itibaren reeskont oranında temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Maliye ve Gümrük Bakanlığı vekili, Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, iddia, idarenin eylem ve işleminden kaynaklandığına göre davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya süresinde cevap vermemiş, davalı vekili duruşmada müvekkilinin taşınan malları tam ve sağlam olarak gümrük ambarına teslim ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacıya sigorta ettirilen yükün davalı C... Nakliyat Ltd. Şirketince taşınarak sağlam olarak Gümrük Antreposuna teslim edildiği, gönderilenin yükü gümrükten çekebilmesi için gerekli ordinoyu verdiği, taşımanın bitmesinde sonra antrepoda çıkan yangında malın hasarlanmasında taşıyıcı firmanın sorumluluğunun bulunmadığı, davalı Bakanlığın, eşyanın konulduğu gümrük ambarını, yük ilgilileriyle BK.nun 463 ve devamı maddeleri çerçevesinde yapacağı vedia veya ardiye sözleşmeleri uyarınca ve ücret mukabilinde emtia saklanmak amacıyla değil, Gümrük Kanunu uyarınca yurda girişi yapılacak malların Gümrükten çekilmesine kadar geçecek süre içinde devletin gözetimi altında bulundurmak amacıyla işlettiği, Gümrük Sundurmaları ve antrepoların Gümrük Kanunu 51 ve 100.maddeleri gereğince devletin gözetimi altında ve kanunda düzenlenen rejim altında hizmet veren yerlerden olduğu bu nedenle gümrük sundurması ve antrepolarda bulunan malların hasarlanması olayında idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğunun doğabileceği ve davanın idari yargıda görülmesi gerektiği sonucuna varılarak davalı C... Nakliyat Ltd. hakkındaki davanın reddine, davalı Bakanlık hakkındaki davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacıya sigortalı malların nakliyeci firma tarafından taşınması sonunda davalı Bakanlığın sorumluluğundaki Erenköy Gümrüğü'ne sağlam olarak teslim edildiği ve malların davacının sigortalısı tarafından çekilebilmesi için ordino düzenlendiği, malların gümrük sahasında iken hasarlandığı dosyadaki kanıtlarla sabit olmuştur.
1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 109.maddesine göre, gümrük deposuna konulan mallar Gümrük İdaresi'nin sorumluluğunda olup, eşya sahibi ile gümrük idaresi arasında yasadan kaynaklanan zorunlu bir ardiyecilik ilişkisi doğmuştur. Dava konusu olayın Gümrük idares'nin yürüttüğü kamu hizmeti ile doğrudan ilgisi yoktur. Ardiyecilik sözleşmesinden kaynaklanan davalar adli yargının görev alanına girmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davacı vekili duruşmaya gelmediğinden duruşma vekillik ücretinin takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine 04.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.