 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3696
Karar no: 1999/5561
Tarih: 21.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Şişli 4.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.03.1999 tarih ve 1998/220 -199?/276 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı Güzideye ait ve diğer davalının kullandığı aracın müvekkiline zorunlu trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu neden olduğu kaza nedeniyle dava dışı 3. kişiye 137.035.000.- lira ödediklerini, ancak kaza sırasında sürücünün ehliyetnamesiz olduğunu öğrendiklerini ve bundan dolayı rücu haklarının doğduğunu ileri sürerek, 137.035.000.- lira'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının 12.02,1037 tarihinde meydana gel^n kaza nedeniyle 3. kişiye 137.035.000.- lira bedel ödendiği ancak yaptırılan her iki bilirkişi incelemesinde sigortalı araç sürücüsü Salih'in kusursuz olduğunun saptandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, zorunlu trafik poliçesi ile sigortalı aracın ehliyetnamesiz kişi tarafından kullanılması sonucu doğan zararın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Karayolları Zorunlu Hali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartları'nın 4/c maddesinde, tazminatı gerektiren olayın aracın Karayolları Trafik Kanunu'na göre, gereken ehliyetnameyi haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının bu hususu zarar gören 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını ve azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şartlar esasen Karayolları Trafik Kanunu'nun 35'nci maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür.
Dava konusu olayda, sigorta konusu aracın ehliyetnamesiz kimseye kullandırılırken riziko gerçekleştiği saptanmış olmasına göre, mahkemece taraflar arasındaki Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın getirtilip incelenmesi ve yukarıda anılan Kanan maddesi hükmü ile birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davalı sürücünün kusurlu olmadığından bahisle eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.