Taraflar arasındaki davanın Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 23.12.1998 tarih ve 1998/309 -1998/1090 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracının hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, araç hasarının tazminini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının prim borcunun son taksitini vadesinde ödemediğini, 15 gün süreyle teminatın durduğunu bu sürede de taksit ödenmediğinden poliçenin fesholunduğunu ve riziko gerçekleştikten sonra prim taksitinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, aracın sigorta süresi içerisinde hasara uğradığı, davalının anlaşmalı tamir servisinde onarıldığı, ancak gecikmeli olarak yatırılan taksitin davalı tarafından tahsil edilmesine rağmen, ödeme yapmamasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı, 537 sayılı KHK.'nın 2 ve 3. maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce de iptal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirkete kasko sigortalı aracın prim borcunun zamanında yatırılmaması nedeniyle hükümsüz sayılıp sayılmayacağı ve davalının riziko sonucu oluşan hasar bedelini ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Olayda uygulanması gereken TTK'nun 1295/2 ve 1297/2. maddelerini değiştiren 537 sayılı KHK'nın 2 ve 3. maddeleri Anayasa Mahkemesi'nin 1997/24 - 25 sayılı ilamı ile iptal edilmiş ve iptal hükmünün kararın yayınlandığı 16.10.1997 tarihinden 6 ay sonraya bırakılmıştır. Davaya konu kaza 13.12.1997 tarihinde meydana gelmiş bulunduğundan uyuşmazlığın 537 sayılı KHK. ile değişik TTK.'nun 1295 ve 1297. maddelerine göre çözümlenmesi gerekir.

Davacının 30.10.1997 tarihli prim taksitini yasada öngörülen sürelerde ödemediği, rizikondan sonra 31.12.1997 tarihinde yatırdığı çekişmesizdir. TTK.'nun 1297/2. maddesine göre prim taksidi zamanında yatırılmadığından, davacı sigortalı temerrüde düşmüş olup, temerrüt gününü takip eden 15 gün içerisinde prim borcunu ödemediğinden 15 gün süre ile sigrta teminatı durmuş ve bu sürenin sonunda da primin ödenmemesi nedeniyle, sigorta sözleşmesi herhangi bir ihtara gerek kalmadan feshedilmiştir. Riskin gerçekleşmesinden sonra primlerin yatırılması feshedilmiş sözleşmenin tekrar yürürlüğe girmesine yeterli olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, davanın kabulü doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972