 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/357
Karar no: 1999/2407
Tarih: 22.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek, verilen 17.11.1998 tarih ve 1161-1307 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hak, imi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko poliçesiyle sigortalı araca, davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın çarparak zarar verdiğini, müvekkilince sigortalısına 237.626.340.-lira ödendiğini, davalı tarafın % 75 kusur oranına isabet eden 178.219.755.- liranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, trafik kazasının 30.07.1997 günü saat 07:30/08:00 sıralarında meydana geldiğini, davacı poliçesinin ise kazadan sonra aynı gün saat 15:13' de düzenlendiğini, 35...54 plakalı aracın kaza sırasında kasko poliçe kapsamında olduğunu ve olay sırasında sigortalısına halef olmadığını, müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu trafik kazasının 30.07.1997 günü saat 07:30 sıralarında meydana geldiği, poliçenin aynı gün düzenlendiği, sigorta genel şartlarının 9/a maddesi gereğince poliçede aksine hüküm olmadıkça sigorta teminatının saat 12:00'de başlayıp saat 12:00'da sona ereceği, ibraz edilen sigorta poliçesinde bunun aksine bir hüküm bulunmadığı, bu durumda davacı sigorta şirketinin sigortalısının hukuki haklarına halef olamayacağı, sigortalısına ödediği sigorta bedelini davalılardan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araca verilen zararın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı 35 ... 54 plakalı araca ait birleşik kasko sigorta poliçesini ibraz etmiştir. Sunulan bu belge 30.07.1997 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle sigortalısına ödenen sigorta bedelinin azalması nedeniyle, ek prim ödemek suretiyle sigorta bedelinin artırılmasına dair bir zeyilnamedir. Bu husus 03.09.1997 tarihinde düzenlenen "hasar ek belgesi ve makbuzu" başlıklı poliçe üzerinde de yazılıdır. Sigorta süresinin 03.06.1998 tarihinde sona erdiğinin anlaşılmış olmasına göre de, 30.07.1997 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan hasarın sigorta teminatı altında kaldığı görülmektedir. Mahkemece davacı sigorta şirketinin merkezinden asıl (ilk) poliçe getirtilerek, belirtilen hususlar araştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru değildir.
2-Kaldı ki; 35 ... 54 plakalı araçta meydana gelen hasar bedelini araç maliki Birsen Atıcı 04.09.1997 tarihinde davacıdan tahsil ederek, davalılardan olan alacağını davacı sirkate temlik etmiştir. Sigortacının açtığı rücu davasında TTK. 'n u n 1301'nci maddesinde anılan halefiyet şartları gerçekleşmemiş olup da sigortacı ödeme yaptığı sigortalısından zarar sorumlusuna karsı olan dava hakkını temlik. yoluyla almışsa bu takdirde davacı, TTK.'nun 1301'nci maddesi hükmüne göre değil, BK.'nun 162 ve onu izleyen maddelerde düzenlenmiş bulunan alacağın temliki hükümlerine göre dava açabileceği ve sigorta şirketince rücu davası şeklinde açılmış olan davanın reddolunmayarak bu hükümler çerçevesinde cüzüme kavuşturulması gerekeceğinin de düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.03.1999 tariflinde oybirliğiyle karar verildi.