 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 1999/3563
Karar No: 1999/5427
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Sakarya 1.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 21.10.1998 tarih ve 1989/570-1999/624 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin işyerinin davalı sigorta şirketi tarafından hırsızlık olayına karşı sigortalandığını, bu işlerinde 3.6.1997'de hırsızlık olduğunu, işyerinden 324.150.000 lira malın çalındığını, davalının önce bu zararın bir kısmını ödemeyi kabul ettiğini, ancak bu miktarıda ödemediğini, belirterek 324.150.000 liranın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının gerekli belgeleri ibraz etmediğini, hırsızlık olayının şaibeli olduğunu ve işyerinde olduğu iddia edilen malların kendisine ait olduğunu ispat edememiş ve talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosyadaki delillere, dinlenen tanıklara, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının işyerinde çalındığı iddia ettiği malların faturaların olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan Sakarya emniyetince düzenlenen tutanakta davacının işyerinde hırsızlığın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi karakolca tutulan bu resmi belgenin aksini kanıtlayacak herhangi bir delil getirmemiştir.
Mahkemece sigortalı davacının işyerinde çalındığını ileri sürdüğü emtiaya ilişkin fatura ve belgeler ibraz edememesi üzerine zararın saptanamaması nedeniyle davayı reddetmesi üzerine zararın saptanamaması nedeniyle davayı reddetmesi yerinde görülmemiştir. Sigortalıya ait konfeksiyon ürünlerinin pazarlandığı işyerinin faal olduğu anlaşıldığına ve bir çok irsaliye ve makbuz ibraz ettiğine göre, bunların kapsamı vergi levhası ve beyan ettiği vergi matrahı ile işyerinin kapsamının tayin edilmesi mümkündür. Öteyandan davacının dükkanının boyutları, bulunduğu mahal ve komşu dükkanların kapsam ve ciroları gerekirse BK.nun 42. Maddesi gerekleri, uygulanmak suretiyle bir sonuca varmak gerekirken eksik soruşturma ile davanın reddi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 17.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.