 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3528
Karar no: 1999/4991
Tarih: 07.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Şişli 2.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 13.11.1998 tarih ve 1998/770 -1998/1211 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı İ. Sigorta TAŞ. vekili müvekkili şirkete zorunlu trafik poliçesi ile sigortalı 38 ... 227 plakalı araç 25.06.1997 tarihinde davalı tarafından idare edilmekte iken 38 ... 244 plakalı araca çarparak hasara neden olmasından dolayı zarar gören tarafa 94.545.000.- lira tazminat ödendiğini, davalının olay anında alkollü olduğunu belirterek, müvekkili şirketin zarar gören tarafa ödediği 94.545.000.- lira'nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında, yetki itirazında bulunarak davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davanın kabulü ile 94.545.000.- lira tazminatın ödeme tarihi olan 02.04.1998 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşme olan sigorta poliçesinde; uyuşmazlık halinde yetki anlaşmasının yapılmış olduğu ve davanın bu yer mahkemesinde açıldığı anlaşılmış bulunmasına göre, davalı bu yöne ilişen temyiz itirazlarını reddi gerekmiştir.
2-Ancak, davalı süresinde yaptığı yetki itirazı ile bu davanın kendi ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiğini ileri sürdüğüne göre, yetki itirazının mahkemece reddinden sonra, keyfiyetin davalıya tebliğ edilerek yani duruşma gününün bildirilmesi gerekirken, bu lazım yerine getirilmeden davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde duruşma yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yetkiye ilişkin itirazlarının reddine, (2) nolu bentte yazılı sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.