 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3448
Karar no: 1999/5280
Tarih: 14.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 23.10.1998 tarih ve 1997/1331-1998/1597 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
Davacı vekili, davalıya ait M/V Harron gemisinin 7.4.1996 tarihinde Singapur'da müvekkilden yakıt aldığını, yakıt bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkil ile dava dışı Y. Denizcilik A.Ş. arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca Harran gemisinin kiralandığını, husumetin gemi işleticisi Y. Denizcilik A.Ş.ne yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, Finansal Kiralama Yasası 13. maddesi uyarınca geminin dava dışı Y. Denizcilik A.Ş.ne kiralanıp, tüm işletme hakkının bu şirkete devredildiği, TTK. 1235/8 maddesi gereği kaptanın haiz olduğu yetkiye dayanarak yaptığı hukuki işlemden kaynaklanan alacağın gemi alacaklısı hakkı verdiği, davacının her ne kadar gemi alacaklısı hakkı var ise de, geminin Çin Denizinde batması sonucu tam ziya haline geldiği, alacağının gemi işleteni durumunda olan Y. Denizcilik A.Ş.den talep edilebileceği de olan Y. Denizcilik A.Ş.den talep edilebileceği gerekçesiyle davanın husumet açısından reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirketin icra takibine yönelik itirazı davacı tarafa 4.9.1996 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen İİK. 67/1. maddesi uyarınca l yıllık süre geçirildikten sonra 3.12.1997 tarihinde iş bu itirazın iptali davası açılmış olmasına göre, l yıllık dava açma süresinin mahkemece resen gözetilip davanın sırf süresinde açılmamış olması nedeniyle reddi gerekir iken, yazılı gerekçeyle husumet açısından reddi sonucu itibariyle doğru olmakla, kararın değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 596.000-lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.