 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3322
Karar no: 1999/5436
Tarih: 17.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 3.12.1998 tarih ve 1997/1359-1998/2024 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü :
Davacı vekili, müvekkilinin Uluslararası nakliye ve taşıma işiyle uğraştığını, davalıdan taşımadan kaynaklanan bekleme ücretinin tahsili için icra takibi yapıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %40 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmişini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline ait malların taşımacılığını yaptığını ancak tüm taşıma ücretlerinin ödendiğini, davacıya herhangi bir borcu olmadığını takip konusu faturaya da itiraz edildiğini savunarak davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında taraflar arasında yazılı kara taşımacılığı sözleşmesi olmadığını,davalının faturaya itiraz edildiğini kanıtlayamadığını, bilirkişi raporuna göre tarafların defterlerinin usulüne uygun olmadığından lehe delil olamayacağını, sırf faturanın iddiayı ispata yeterli olmadığını, davacı vekilinin faturada başka delilleri olmadığını beyan edip, yemin deliline de dayanmadığını, bu nedenle aracın bekletildiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı şirket tarafından davalıya ait malların taşınmasından kaynaklanan bekleme ücretinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine olan itirazın iptali davasıdır. Davalı şirket cevap dilekçesi ve yargılamadaki beyanlarında davacı ile olan taşıma ilişkisini reddetmemiş, yanlız bekleme ücretinin doğmadığını savunmuştur. Hatta taşıma işinden doğan ücreti de ödediğini savunmuştur. Taraflar arasında her ne kadar yazılı taşıma sözleşmesi yoksa da bu ilişkinin varlığı tartışmasızdır. Dava konusu 1.5.1997 günlü fatura üzerine bekleme ücretine ait olduğu şerhi verildiği gibi bunun tacir olan davalı şirkete tebliğ edildiği de sabittir. Davalı şirket TTK.23/2.maddesi uyarınca öngörülen yasal 8.günlük sürede itiraz etmediğine göre davalı dava konusu faturayı kabul etmiş sayılacağından bu hususun aksinin ispat külfeti davalıya düşer. Mahkemece ispat külfetinin yanlış tevcih edilerek davanın reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.