 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3151
Karar no: 1999/4872
Tarih: 07.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taralılar arasındaki davanın İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.11.1998 tarih ve 1998/1262 -1998/1364 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı U. Beynelminel Nak. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tararından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı bulundukları aracın tam kusurlu biçimde müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı vasıtaya çarparak hasarlanmasına neden olduğunu ileri sürerek, (157.349.000) lira tazminatın sigortalısına ödeme tarihinden işleyecek % 67 reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davalılar Fatih ve M. Sigorta hakkındaki davalarını atiye terk etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, müvekkilinin ikametgahının Zeytinburnu olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, kusur, hasar, faiz oranı ve başlangıç tarihlerine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, (157.349.000)lira tazminatın 08.09.1997 tarihinden başlayacak ticari reeskont faiziyle birlikte davalı U. Beynelminel Nakliyat şirketinden tahsiline, diğer davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı U. Beynelminel Nakliyat M. Haluk vekilince temyiz edilmiştir.
1-Yetki itirazı ilk itirazlardan olup, "hadise" prosedürü içinde incelenir. Buna göre, yetki itirazı mahkemeye gelmeden yazılı olarak ileri sürülebileceğinden davalının yetki itirazının incelendiği oturumda bulunma zorunluluğu yoktur. (HUMK. m.224/11) Mahkeme, davalı gelmese dahi yetki itirazını öncelikle ve esasa girişilmeden önce inceleyip, sonuçlandırır. (HUMK. m. 190-196) Yetki itirazının reddine karar verilmiş ise, bu kararın oturumda bulunmayan davalıya tebliği gerekir. (HUMK. m.225) Bu suretle mahkeme hem yetki itirazına ilişkin kararını davalıya bildirmiş hemde esasa ilişkin yargılamanın yapılacağı oturuma davalıyı davet etmiş olur.
Olayda, yetki itirazının reddine ilişkin Karar oturumda bulunmayan davalı vekiline tebliğ edilmeden, mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi savunma hakkını kısıtlayıcı ve hükmün sonucuna etkili olabilecek nitelikte bir usul hatasıdır. (YHGK. 30.04.1997 gün, E.1996/2-990, K. 1997/362) Mahkemece, bu usul. hükmüne riayet edilmeksizin işin esasın girilmesi ve yazılı olduğu şekilde karar tesisi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi