 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/3145
Karar no: 1999/4873
Tarih: 07.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 23.12.1998 tarih ve 1998/238-1998/1525 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Necati
tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde kasko sigortalı vasıtaya davalıların maliki ve sürücüsü bulundukları aracın tam kusurlu biçimde çarparak (199.400.000) TL lik hasar oluşturduklarını ileri sürerek bu miktar tazminatın halefiyet tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ali'ye tebligat yapılamamıştır.
Davalı Necati davaya cevabında, kusur, hasar ve faiz miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, (199.000.000) TL tazminatın davalılardan Necati'den halefiyet tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont
faiziyle birlikte tahsiline, diğer davalı Ali hakkındaki davanın atiye bırakılmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı Necati tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Necati'nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ancak, kasko sigorta poliçesi gereğince sigortalısına tazminat ödeyen davacı sigorta şirketi TTK.nun 1301. maddesine göre ve sigortalısına halef olarak bu davayı açmış olup, halefiyet ilkesi gereğince halefinin sahip olduğu haklardan daha fazlasını talep edemez. Gerek davacının halefi sigortalı ve gerekse davalıların ilgili olduğu araçlar özel araç olduğuna bir başka deyişle ticari araç olmadıklarına göre, davacının alacak istemine mahkemece %50 oranında yasal faize hükmetmek gerekirken, reeskont oranında faize hükmolunması doğru olmadığı gibi,
3-Sigortacı, sigortalıya ödediği tazminat nisbetinde sigortalının yerine geçer ve onun kanuni halefi olur. Sigortalı kendisine halef olan sigortacıya sahip olduğu hak ve salahiyetlerden daha fazlasını devredemeyeceği gibi, işbu halefiyet ilkesi sigortalının zararından sorumlu olan bu kimselerin hukuken durumlarını da ağırlaştıramaz, halefiyetin kanunda zikredilmiş olması da bu esastan ayrılmayı gerektirmez. Bu nedenle sigortalı araçta meydana gelen hasardan poliçe 15 nolu klozu gereği eskime payı düşünülmemesi hatalıdır ve anılan kloz sadece sigortalı ile sigortacı arasındaki iç ilişki açısından önem taşıyabilir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Necati'nin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın onun yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.