 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2821
Karar no: 1999/4789
Tarih: 03.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 24.11.1998 tarih ve 1997/69-1998/932 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkiline kasko sigortalı iken çalınması üzerine araç bedelinin davalıya ödendiğini, daha sonra aracın motorunun başka bir araçtan, şasi numarasının başka bir araçtan sökülerek sigortalı araca takılmış şekilde bulunduğu, aracın müvekkili adına tescil edilemediğini ileri sürerek 34 ... 8 plakalı aracın müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, çalınan sigortalı aracın, motor ve şasi numaralarını değiştirilmesi nedeniyle davacı adına tescil edilemediğinden tescil isteğinin adli yargının görevine girmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı şirkete, kasko sigortalı araç, çalınmış, davalı sigorta ettirene, araç bedeli ödenmesini müteakip araç bulunmuştur. Kasko sigortası poliçesi genel şartları 3.3.3.2. maddesinin 3. fıkrasına göre, "sigortacı tarafından değeri ödenen taşıt, ödemeden sonra bulunursa, sigortalı tazminatı ya iade eder ya da taşıtın mülkiyetini sigortacıya devredeceği öngörülmüş bulunmaktadır.
Ne varki, sigortalı araç, motoru başka araca ait, şasi nosu da bir başka araçtan kesilerek monte edilmiş halde bulunduğundan davacı adına tescil edilemediği ifade edilmiştir.
Sigortalı tescile muvafakattan kaçınırsa veya mülkiyet uyuşmazlığı çıktığı takdirde, sigortacı mülkiyet tespiti davasını adli yargı mahkemesinde açabilir. Dava dilekçesinde tescil istenmesi davanın bu niteliğini değiştirmeyip, davaya mülkiyet tespiti uyuşmazlığı çerçevesinde bakılarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.06.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.