Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2671
Karar no: 1999/4631
Tarih: 31.05.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 04.11.1998 tarih ve 1996/500 -1998/1786 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Semiha'nın davalı şirketin 11.02.1994 başlangıç tarihli poliçe ile sigortalı iken 08.05.1994 tarihinde öldüğünü, sigortalının sigorta akdinin yapılmasından önce yüksek tansiyon hastası olduğunu ileri sürerek davalı şirketin sigorta tazminatını ödemediğini, müteveffaya hipertansiyon teşhisinin ilk kez 05.04.1994 tarihinde konulduğunu ileri sürerek şimdilik 69.856.472.- lira'nın 08.05.1994 tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müteveffanın 10 yıldır hipertansiyon hastası olmasına rağmen teklifnamedeki sağlıkla ilgili sorulara doğru yanıt verilmediğini, kasden gizlenen hastalık nedeniyle sigortalının vefat ettiğini, TTK. 'nun 1290 ve poliçe genel şartlarının 2. maddesi uyarınca tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davalı şirkete sigortalanan davacıların murisinin sigorta aktinden bir kaç ay sonra öldüğü, murisin hipertansiyon hastalığını bilmesine rağmen teklif mektubunda hiçbir hastalığı olmadığını belirterek yanlış beyanda bulunduğu, sigortalının bu hastalığının on yıldır devam ettiği, 3 yıldır da sağ tarafında uyuşukluk ve kuvvetsizlik bulunduğu ve hipertansiyon hastalığından vefat ettiği, bu nedenle sigorta tazminatı ödenmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, hayat sigortası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi ile davacıların murisi Semiha arasında 11.02.1994 başlangıç tarihli "B. Sosyal Güvence Sigorta" poliçesi düzenlenmiştir. Miras bırakan Semiha 11.02.1994 tarihli teklif formunda sağlıkla ilgili soruları herhangi bir sağlık sorunu bulunmadığı yönünde cevaplandırmıştır. 02.05.1994 tarihinde Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan sigortalının 6 günlük tedavi gördüğü, ancak 08.05.1994 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 19.01.1998 havale tarihli ve 20.05.1998 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında Hacettepe Hastanesinin sigortalıya ait kayıtlarda yer alan "hastanın özgeçmişi" esas alınarak sigorta poliçesinin düzenlediği tarih olan 11.02.1994 tarihinde hipertansiyon rahatsızlığının var olduğu, ölümünün de bu hastalıkların ortak etkisi sonucunda meydana geldiği belirtilmekte ise de, bilirkişi kurulunda yer alan hekimlerin kalp ve damar cerrahisi dalında değil, adli tıp dalında uzman oldukları anlaşılmaktadır.
Böyle bir durumda mahkemece yapılacak iş; Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince sigortalının müptelası olduğunu bildirmediği hipertansiyon (yüksek tansiyon) rahatsızlığı ile ölüm sebebinin birbiri ile irtibatlı olup olmadığı konusunda aralarında kalp ve damar cerrahisi dalında uzman bir tıp mensubu bulunan bilirkişi heyetinden rapor alınarak araştırılması, şayet irtibat mevcut olduğu takdirde teklifname ve poliçe düzenleme ile ölüm tarihi birlikte değerlendirilerek sigortacının sözleşme genel şartlarına göre sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı; müptelası olduğu rahatsızlığın sigortalının ölümüne ekili olmaması halinde sigortacının, tazminatı, o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim oranına göre ödemesi gerekeceği hususu değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.05.1999 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, hayat sigortası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların murisi Semiha'nın davalı sigorta şirketine 11.02.1994 başlangıç tarihli 754571S sayılı (B. Sosyal Güvence Sigorta Poliçesi) ile sigortalı iken 08.05.1994 tarihinde "Kardiakarest" nedeni ile öldüğü, B. Sigorta teklif formunda sağlıkla ilgili soruların tamamına olumsuz cevap verildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişilerce düzenlenen 07.04.1997 tarihli raporda, ölenin 3 yıl önce l hafta süreli sağ uyuşukluk kuvvetsizlik atağı 10 yıldır hipertansif 2 aydır KKY rahatsızlığı olup ilaç kullandığı ancak Hipertansiyonun önemli bir hastalık olmasına rağmen toplumda önem verilmediğini bu nedenle sigortaya beyanda bulunmamasında kasıt olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğunu, itiraz üzerine alınan 19.01.1998 tarihli raporda, sigortalının 10 yıldır Hipertansiyon rahatsızlığının varlığı özellikle 3 yıl önce bir hafta süreli sağ uyuşukluğun görülmesi son iki aydır kojestif kalp yetmezliğinin bulunması emareleri ile sigortalının aktin yapıldığı tarihte hastalığın mevcut olduğunun ve bunun bilinmesi gerektiği, ölümünde bu hastalıkların ortak etkisi sonucu meydana geldiği, 02.05.1998 tarihli ek raporda, ölümün Hipertansiyon hastalığının komplikasyonları olan beyin arterleri iskemisi, beyin dolaşım bozukluğu ve kardiak arres sonucu öldüğünün bildirildiği görülmüştür. Bilirkişiler uzman olup her üç raporda da ölüm nedeninin aynı olduğu vurgulanmıştır. Taraf vekilleri bilirkişilerin ehil olmadığı hususunda bir itiraz da bulunmamışlardır. Davacı vekili, ölümün Hipertansiyon sonucu ölmediğini iddia etmiyor, ölenin hastalığının sigorta poliçesi düzenlendikten sonra ortaya çıktığını, hastalığını bilmediği yönündedir. Oysa bilirkişi raporlarında da açıkça belirtildiği gibi ölen sigortalının 10 yıldır Hipertansiyon 3 yıl öncede l hafta süreli sağ uyuşukluk kuvvetsizlik atağı rahatsızlığı olduğu tartışmasızdır. ölümünde bu rahatsızlıkların sonucu meydana geldiğine yeniden kalp damar cerrahı olan uzmanlardan rapor alınması sonucu etkilemeyeceğinden mahkemece davanın reddine dair kararın onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.
Fehmi Ulusoy
Üye
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini