 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/2393
Karar No : 1999/4325
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Manisa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 5.10.1998 tarih ve 1997/147-1998/833 sayılıkararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, yönetimindeki araçta davalı şirket nezdinde mecburi ve ihtiyari mali mesuliyet sigortalı vasıtanın çarpışması sonucu aracında oluşan zararın davalıdan talep edilmesine rağmen ödenmeye yanaşılmadığını ileri sürerek (127.000.000)lira gerçek zarar tutarı ile (9.065.000) lira tespit masrafı toplamı (136.065.000)lira tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında kazanın oluşumunda davacının 8/8 kusurlu olması nedeniyle 2918 sayılı K.T.K'nun ve poliçe genel şartlarının 1.maddesi uyarınca sorumluluklarının bulunmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran (127.000.000) lira tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçelerine dayanılarak açılmış bir tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. Madde ve fıkrasında zorunlu mali sorumluluk sigortasının, motorlu araç işletenlerinin aynı Yasanın 85/1. Madde ve fıkrasında belirtilen sorumluluklarını karşılamak üzere yaptırıldığı açıklanmış, Motorlu Kara Taşıt Araçları ihtiyari Mali Sorunluluk sigortası genel şartları (İMSSGŞ) nin 1.maddesinde ise, işletenin anılan sorumluluğunun zorunlu mali sorunluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmının poliçede yazılı hadlere kadar temin edileceği belirtilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 86/2. Maddesi uyarınca ZMSS'da kusur esasına göre sorumluluk ilkesi belirlendiği gibi, aynı Yasanın İMSS'na sınırlı bir düzenleme getiren 100.maddesinde, zarar görenin kusurunun dikkate alınması ve tazminatın takdirinde bu hususun indirim sebebi yapılabileceğini ilişkin 86/2.maddesi hükmüne bir yollama yapılmamış ise de, Borçlar Hukukunun herkesin kendi kusurundan sorunlu olacağına ilişkin genel ilkesinin bu tür sigortalıda da uygulanması gerekir. (Bk.m.44) Özetlemek gerekirse, sorumluluk hukukunun genel ilkelerinden olan hiçkimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi KTK.nun 86.maddesinde de tekrarlanmış ve kazaya zarar görenin ağır kusurunun neden olduğunun kanıtlanabilmesi halinde işletenin zararın tazmin sorumluluğundan kurtulabileceği hüküm altına alınmıştır. Esasen IMSS'da olduğu gibi, anılan hüküm hiç olmasa idi dahi zarar görenin ağır kusurunun işletenin eylemi ile zarar arasındaki uygun illiyet bağına kesmesi nedeniyle işletenin ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumluluğundan sözedilemez, çünkü bu halde nedensellik karinesi çürümüş olur.
Somut olaya gelince, davacı vekilinin dosyada mevcut 13.3.1998 havale tarihli dilekçesinde davanın karşı tarafın kusursuzluğu kabul edilerek, kusursuz sorumluluk esasına göre açıldığı beyan edildiğine göre, sigortalı araç işletenin fiili ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmaması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçelerle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karşı verilmesi doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı B.. Sigorta AŞ. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.