 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/230
Karar no: 1999/2644
Tarih: 12.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 8.9.1998 tarih ve 85-63 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalılardan E.. Koli.Inş.Lmt.Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, kendisinin petrol ofisi bayisi olduğunu, davalılardan E.. Ltd.Şirketi ve Mehmet'in de akar yakıt bayisi olduklarını, diğer davalıların bayi olmadıklarını, davalıların yurt dışından gelen petrol ürünlerini ucuza satarak kendisiyle haksız rekabete giriştiklerini ileri sürerek davalıların haksız rekabetlerinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, davalılardan E.. Petrol Ltd.Şti. ve Mehmet'in akaryakıt bayisi oldukları, ancak Nahcivan motorinini ucuz fiyata satmak suretiyle haksız rekabete neden olduğu, davalı Mehmet'in ise hiç bir akaryakıt şirketiyle bayilik sözleşmesi olmamasına rağmen ucuz fiyatla akaryakıt satmasının davacı ile haksız rekabetini oluşturduğu, diğer davalılar Muhsin ve Vahit'in ise karar tarihinden önce faaliyetlerine son verdikleri gerekçeleriyle, davalılar Muhsin ve Vahit hakkındaki davaların konusuz kalması nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davaların kabulü ile davalıların ucuz Nahcivan motorini satmak suretiyle davacıya yönelik haksız rekabetlerinin önlenmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalılardan E.. Petrol Ltd.Şti. temsilcisince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davalıların eylemlerinin TTK.nün 56. maddesinde tanımını bulan haksız rekabet teşkil ettiğinden bahisle, TTK.nün 58. maddesi uyarınca açılmış haksız rekabetin meni davasıdır.
Mahkemece, davalılardan Muhsin ve Vahit haklarında karar tarihinden önce, bayilik sözleşmesi olmaksızın ucuz motorin satma şeklinde oluşan haksız rekabet eyleminin sona erdirildiğinden bahisle, bu davalılar haklarında davanın konusuz kaldığından reddine dair karar tesis edilmiştir. Davalılardan Muhsin'in davalılardan Mehmet'e ait istasyonda ucuz motorin sattığı hususunda dosyada herhangi bir delil mevcut olmadığından bu davalı hakkında davanın reddine dair oluşturulan karar sonucu itibariyle doğru görülmüşse de, davalı Vahit'in belirlenen biçimde haksız rekabet oluşturan fiilinin 1998 yılı başlarında sona erdiği, böylece davanın açıldığı tarihte eyleminin sürdüğünün anlaşılmasına göre, bu davalı açısından bayilik sözleşmesi olmaksızın akaryakıt satımı işiyle uğraşması şeklinde belirlenen eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalı E.. Petrol Ltd.Şti. temsilcisinin temyiz nedenlerine gelince, TTK.nün 56. maddesi haksız rekabeti "haksız rekabet aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suistimali" şeklinde tanımlamış bulunmaktadır. Yapılan bu tanımlamayı başarılı bulmayan kimi yazarlar haksız rekabeti şöylece tanımlamışlardır; "iktisadi rekabetin iyiniyet kurallarına aykırı olan aldatıcı davranış ve başkaca suretle her türlü kötüye kullanılması, haksız rekabettir" (Prof.Dr.Oğuz Emregün. Ticaret Hukukunun Genel tikeleri, İstanbul, 1989, sn.110). Tüm bu tanımlamalardan haksız rekabetin üç öğesi olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunlar, (a) iktisadi rekabet, (b) aldatıcı davranış ve başkaca suretle iyiniyet kurallarına aykırı hareket (c) rekabet hakkının kötüye kullanılmasıdır. Belirlenen bu öğeleri somut olaya uyguladığımızda davacı ile davalılar arasında bir iktisadi rekabettin varlığı tartışmasız ise de, temyiz eden davalı E.. Petrol Ltd.Şti. nin haksız rekabet oluşturduğu ileri sürülen ucuz motorin satma şeklinde oluşan eyleminin, dosyada mevcut Iğdır Valiliğinin belirli koşullarla Nahçıvan'dan getirilen ucuz motorinin il dışına çıkış ve satışına izin veren ve en son 17.10.1996 tarihini taşıyan yönergeleri ile serbest olduğunun anlaşılması karşısında, davalı E.. Petrol Ltd.Şti. nin anılan genelgeye uygun olarak Iğdır İlinden getirdiği motorini pazarlamasında her hangi bir yasa dişilik, kötüniyet veya rekabet hakkını kötüye kullandığından söz edilemez. Gerçekten anılan yönergelerle akaryakıt istasyonu bulunmak ve vergi mükellefi olmak kaydıyla herkesin böyle bir hakkı bulunmakta ve davalı da devletin kendisine tanığı bu hakkı kullanmaktadır. Bu açıklamalar ışığında mahkemece bu davalı hakkında eylemin haksız rekabet teşkil etmediğinden bahisle, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi doğru olmamış ve kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir. öte yandan mahkemece oluşturulan karar başlığı ve hüküm fıkrasında, davalı E. Petrol inş.Tic.Ltd.Şti.nin ticaret unvanın hatalı yazıldığı görülmüş olup, oluşturulacak yeni hükümde bu hususa dikkat edilmesi gereğinin ikazıda uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 12.04.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.