Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2255
Karar no: 1999/7015
Tarih: 21.09.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasındaki Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 4.11.1998 tarih ve 1998/399-1998/993 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olara k davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 21.9.1999 günde davacı avukatı Veysi ile davalı avukatı Halil gelip temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı kurumun 25.7.1997 tarihinde yaptığı Muş-Bulanık ve Malazgirt arası şeker pancarı nakliye işine ait ihaleyi en düşük bedelli teklif mektubu veren müvekkilinin kazandığını, ihale saatinde davacı şirket yetkililerinin bir cenaze haberi nedeniyle o yerden ayrılmak durumunda kalmaları üzerine (17) yaşında olan bir yakınlarının ihale işlemlerine devam ettiğini, bu arada davalı yetkililerince teklif mektubunun davacı aleyhine alacak biçimde değiştirilmesinin sağlandığını, sonradan öğrenilen bu duruma itiraz edildiğini, ancak sonuç alınamayınca sözleşmenin imzalanmadığını ve dava şirketçe Önceden yatırılan (5)milyar lira teminatın haksız biçimde irat kaydedildiğini ileri sürerek, anılan meblağın reeskont faiziyle birlikte davalıdan istirdadını talep etmiştir.
davalı vekili cevabında, davacı şirketçe teklif fiyatlarının hem rakam hemde yazı ile yazılıp şirket kaşesi basılıp imzalanarak verildiğini, BK.nun 24 ve 25.maddeleri anlamında esaslı bir hatanın söz konusu olmadığını verilen süre içerisinde davacının sözleşmeyi imzalamaması üzerine teminatın irat kaydedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara dayanılarak, davalının açtığı ihaleye katılan davacının Muş-Bulanık arası için (435.000)TL/ton, Muş-Malazgirt arası için (500.000)TL/ton teklif verdiği, ihaleye (12)firman ı n katıldığı, Muş-Bulanık arası için davacıya en yakın teklifin (659.000)TL/ton, Muş-Malazgirt için ise (743.000)TL/ton olduğu, davacının taahhüt ettiği edimin teklif ettiği fiyattan daha fazla olduğunu iddia ettiği, oysa bir kamu kurumu olan davalının en az teklifi verene ihaleyi vermek zorunda olduğu ve davacının hatasını bilebilecek durumda olmadığı, müdebbir bir tacir gibi davranmayan davacının BK.nun 26/1 mad. gereği kendi kusurundan kaynaklanan sözleşmenin feshi zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirketin 1997/1998 dönemi için Muş-Bulanık ve Muş-Malazgirt arası taşıma ihalesine başvuran davacı şirket adına teklif veren kişinin yaşının küçüklüğü ve deneyimsizliği sonucu her bir güzergah için bir milyon lira eksiği ile teklif verildiği, bu rakamların bir önceki yılın fiyatlarının dahi altında olduğu, miktarda esaslı hataya düşüldüğü, bildirilen miktarla bildirilmesi düşünülen (kasdedilen) miktar arasında önemli fark bulunduğu, hataya dayalı miktarlar üzerinden düzenlenen sözleşmenin imzalanmaması nedeniyle önceden yatırılan teminatın davalı şirketçe haksız olarak irat kaydedildiği savına dayalı irat kaydedilen teminatın istirdadı istemine ilişkindir.
İç irade ile açıklanan irade arasında irade açıklamasında bulunanın bilgisi ve isteği dışında oluşan uyumsuzluğa "bildirimde hata", işlem yapma iradesinin oluşumuna etken olan tasarım ve düşünce yanılgısına ise "saikteki hata" denilmektedir. Borçlar Kanunu'nun 23 ve izleyen maddelerinde düzenlenen esaslı hatanın varlığının kabul edilebilmesi için, irade sahibinin sözkonusu yanılgı noktasını bilmiş olması halinde sözleşmeyi yapmayacağının kabul edilebilmesi (sübjektif unsur) ve iş yaşamındaki objektif iyiniyet kuralları ve ticari dürüstlük ilkelerine göre bu yanılgının sözleşmenin iptalini haklı kılıcı önem taşıması (objektif unsur) gerekir.
Davacı, kendisine ait teklif mektubunda yazılı miktarlar ile diğer teklif verenler arasında rekabet gereklerine uygun düşmeyen ölçüde büyük farklar bulunduğunu ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 24.md.nin 3.bendinde belirtilen anlamda miktarda hataya düştüğünü, bu nedenle sözleşmeyi imzalamaktan kaçınmakta haklı olduğunu öne sürmektedir. Mahkemece ise, davacıya en yakın teklif miktarlarının önemli fark taşımadığı görüşüyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, ton başına verilen fiyatlardaki farkın toplam taşıma hacmi içinde önemli bir yekûn oluşturduğunun kabulü gerektiği gibi, davacının vermeyi düşündüğünü bildirdiği fiyatların üzerinde teklif veren ihale katılımcılarının bulunduğu dc3 ihale dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme ulaştırılabilmesi için eksiktir. Seçilecek bir taşımacılık uzmanı bilirkişiden, ilgili dönem taşıma maliyetleri, yörede ucuz yakıt temin olanağı, varma yerinden Muş'a dönüşlerde yük bulma olasılığı gibi olgular da gözönüne alınarak maliyet ile teklif fiyatları arasında makul kazanç sağlayıcı fark bulunup bulunmadığı, yöresel taşıma faaliyetleri verilerine nazaran davacının verdiği fiyatlar ile kasdettiğini bildirdiği fiyatlar arasında rekabet gerçekleri ve ticari teamüllere aykırı biçimde önemlice fark olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve kapsamlı rapor alınıp değinilen olgular değerlendirilerek davacının kasdettiği ve bildirdiği ivaz arasındaki farkın esaslı hata ve bunun sonucunda da sözleşmeyi imzalamaktan kaçınmaya esas oluşturacak mahiyette olup olmadığının saptanması ve oluşacak durum çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, değinilen yönler irdelenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 65.000.000 lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.09.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini