 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2251
Karar no: 1999/4514
Tarih: 26.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 8.10.1998 tarih ve 1998/345-1998/906 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili "OTTO" markasının müvekkili davacı adına tescili için yapılan l4.8.1996 tarihli başvurunun davalı tarafından reddedildiğini, ret sebebi olarak, Otto Ayakkabı İmalat İhracat Pazarlama Sanayi Ticaret Ltd.adına 165.073 sayı ile tescilli "OTTO SHOES TRADING LTD" markası ve OTTO KRN GHBH-CO KG adına 145656 sayı ile tescilli OTTO KERN Th Magic" markası karşıt markalar olarak gösterilip, davacının tescil başvurusunun 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 maddesi, l fıkra b. bendine aykırı olduğu gösterilmiş ise de; davacı müvekkilinin markası ile tescilli bu markalardan görsel ve fonetik yönden farklı olduğunu, görüldüğü gibi bu iki markadan sonrakinin de tescil edilebildiğini, OTTO sözcüğünün aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanı olduğunu ve Paris Sözleşmesinin 8 maddesi gereğince korunması gerektiğini, tescilli marka sahiplerinden OTTO KERN Gmbh Co'nun davacının markasının tescil edilmesine muvafakat ettiğini ileri sürerek davacı müvekkilinin tescil başvurusunun reddi işleminin iptaline ve markanın davacı adına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı avukatı, davacının tescil başvurusunu yaptığı markanın tescilinin 556 sayılı KHK.nın 7 maddesine göre mümkün olmadığını, aynı veya benzer markalar daha önce tescil edilmiş bulunduğundan aynı maddede belirtilen "mutlak ret nedenleri" bulunduğunu, Paris Sözleşmesinin 8. maddesinin Ticaret unvanını korumaya yönelik olup, marka ile ilgisinin bulunmadığını, markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin daraltılması halinde buna ilişkin ayrı prosedürün izlenmesi gerektiğini, tescilli marka sahibinin sonraki markanın tescili başvurusuna muvafakat etmesinin, markanın mükerrer olarak tesciline olanak vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7/b maddesine göre aynı veya aynı türde mal ve hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya tescil için daha önce tescil başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan markaların tescil edilemeyeceği davacının tescil için başvurduğu markadaki "OTTO" ibaresinin daha önce tescil edilmiş söz konusu diğer markalardaki esas unsur olduğu, bu markanın aynı mamuller için tescilinin mümkün olmadığı, davalı Türk Patent Enstitüsünün davacının tescil başvurusunu reddetmesi işleminin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun görülen kararın ONANMASINA l .370.000-lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 26.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.