 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2113
Karar no: 1999/4268
Tarih: 24.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 11.11.1998 tarih ve 1994/1085-1998/1010 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirket ortağı olduklarını, ancak 27.8.1994 tarihli genel kurul toplantısına çağrılmadıklarını ve paylarının sona erdirilmek istendiğini ileri sürerek, şirket ortağı olup olmadıklarının tespitini ve genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların ortak olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanılan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre, davacılara dava dışı Muzaffer Ataman tarafından yapılan pay devrinin pay defterine kayıt edilmediği, ancak davacı Fuat'ın davalı şirket yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, bu davacı hakkındaki devirden şirketin haberdar olduğu, diğer davacının ortaklığına dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle, davacı Fuat'ın davacı şirket üyesi olduğunun tespitine, diğer istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı H. Fuat'ın davalı şirkete üyelik iddiası, dava dışı Muzaffer Ataman tarafından yapılan devre dayanmaktadır. Davacı taraf hisse senetlerini ibraz etmemiş, mahkemece davacı Fuat bir dönem yönetim kurulunda görev aldığı için hisse devrinin şirketçe benimsendiği gerekçesine dayanılmıştır.
Anonim, Ortaklıklarda hisse senetlerinin devri esasları T. Ticaret Kanununun 415 vd maddelerinde açıklanmaktadır. Anılan Yasanın 415. Maddesi uyarınca hamiline yazılı hisse senetlerinin devri teslimle ve 416. Maddesi uyarınca nama yazılı senetlerin devri ise, ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile gerçekleşir. Davacı tarafın dosyaya ibraz ettiği hisse devir sözleşmesinde sözü edilen senetlerin türü belirtilmemekle beraber, davalı şirket, ortaklıkça çıkarılan payların nama yazılı olduğunu savunmakta, dosyadaki 22.12.1981 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi fotokopisinde yer alan şirket ana sözleşmesinin 9. Maddesinde de pay senetlerinin tümünün nama yazılı olduğu belirtilmektedir. Pay devini yaptığı ileri sürülen Muzaffer'in davalı şirket yönetim kurulu başkanı olduğu ve devir sözleşmesini feshettiğini davacıya bildirdiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, öncelikle davacıya, verilecek karardan doğrudan doğruya etkilenmesi gereken dava dışı Muzaffer Ataman aleyhine bu dava ile birleştirilmek üzere dava açmak için süre verilmesi, bundan sonra yukarda ki esaslar çerçevesinde davacının pay sahipliği bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, bu arada yönetim kurulu üyeliğinin ve bu görevden istifa edişinin pay sahipliğine etkisinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.05.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.