 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1979
Karar no: 1999/3525
Tarih: 03.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 19.11.1998 tarih ve 1997/67-1998/95 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkiline kasko poliçesi ile sigortalı aracı, davalının sahibi olduğu aracın çarpması sonucu oluşan hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, 126.880.000 lirasının ödeme tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı işleten, kusursuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucuna göre, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusuna, davanın kısmen kabulüne, 91.230.811 lirasının dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı hüküm altına alınan faizin başlangıç tarihi yönünden davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından açılan dava, TTK 1301. Maddesinde öngörülen halefiyet esasına dayandırılmıştır. Bu madde hükmüne göre, sigorta ettirenin üçüncü şahıslara karşı olan talep hakları, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal etmektedir. Madde metninden açıkça anlaşıldığı üzere, sigortacının sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerekmektedir, ödeme tarihi sigortacının sigorta ettirene halef olma hakkını kazandığı tarih olup, sigortacı bu tarih itibariyle 3. şahıslara rücu edebilecektir. Bu nedenle sigorta şirketi, rücu hakkının doğduğu tarihten itibaren gecikme faizi isteme hakkını da elde eder. Dairemizin kökleşmiş uygulaması da bu yöndedir (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku, 1998 bası, s.446 vd).
Mahkemece, yukarda açıklanan esaslar ve davacı sigorta şirketinin isteği göz önünde bulundurularak hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihinden itibaren gecikme faizi yürütülmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren gecikme faizine hükmedilmesi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden kararın bu nedenle aşağıdaki gibi düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle kararın hüküm bölümünde yer alan "dava tarihinden" ibaresinin karardan çıkarılarak yerine "ödeme tarihi olan 28.1.1994 tarihinden" ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.05.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.