 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1673
Karar no: 1999/3543
Tarih: 03.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 28.5.1998 tarih ve 1994/432-1998/349 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıların malik ve sürücüsü oldukları araçta yolcu iken meydana :gelen kazada belinde kemik zedelenmesi olduğunu, çelik korsa takmak ve 4 ay yatmak zorunda kaldığını, acı çektiğini beyanla 5.000.000 TL maddi ve 50.000.000 TL manevi tazminata olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hükmedilmesin! dava ve talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia ve dosyadaki belgelere göre benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalıların kazanın oluşumunda %100 kusurlu oldukları, davacının zararının 6.193.800 TL olduğu, davacının vücut bütünlüğünün bozulması nedeniyle ma ti evi tazminat istemeye hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 5.000.000 TL maddi tazminat ile 15.000.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Borçlar Kanunu'nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davacıda, geçirdiği kaza nedeniyle vertebre kırığına bağlı sakat kaldığı ve hareket kısıtlılığı bulunduğu sağlık raporu ile ortaya koymuştur. Duyulan acıya, çekilen sıkıntıyı bir nebze hafifletebilmek için istenen manevi tazminat miktarı makul olduğu halde, 15.00.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi adalete uygun düşmemekte, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.05.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.