 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1268
Karar no: 1999/2527
Tarih: 23.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara Asliye 6.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 4.11.1998 tarih ve 312-984 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 28.3.1994 tarihinde davalıya ait banliyö trenine binmek isterken trenin aniden hareket etmesi sonucu tren ile peron arasına düşerek iki bacağını kaybettiğini, davalının asli kusurlu olduğunu ileri sürerek, ilk ve birleştirilen davalarda toplam (6.371.259.748) lira kazanç kaybı, (6.125.075.270) lira bakım ücreti ve (150.000.000) lira manevi tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, idari yargının görevli olduğunu, olayda müvekkilinin kusursuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiş; karşı davada ise kaza nedeniyle trenin (17) dakika tehir ettiğini ileri sürerek, (1.224.000) lira tehir tazminatının karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece asıl ve karşılık davaların kısmen kabulüne ilişkin verilen kararı davalı ve karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 1.12.1997 tarihli ilamı ile davalı yararına bozulmuş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak asıl davanın kısmen kabulü ile toplam (4.279.936.368) lira kazanç kaybı, (3.973.159.551) lira bakım ücreti ve (150.000.000) lira manevi tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karşı davacı ise (1.224.000) lira üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı (ve karşı davacı) vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Öte yanda, mahkemece uygulamasına karar verilen Dairemiz bozma ilamının 2. bendinde açıklanan esas ve kriterler dikkate alınmaksızın yardımcı kişi (bakıcı) ücreti hesaplattırılmadan, bu tazminat kaleminin karara bağlanmış olması da doğru bulunmadığından, kararın bu yönden dahi bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.