 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1159
Karar no: 1999/2948
Tarih: 19.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.104
Taraflar arasındaki davanın Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 14.10.1998 tarih ve 1998/380-1998/927 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkillinin davalı TYT.Bank'tan 30.5.1994 vadeli 705.000.000 lira ödemeli hazine Bonosu aldığını, bankanın 11.4.1994 tarihinde bankacılık işlemlerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla durdurulduğunu, ancak bonoların devlet teminatında olmasına rağmen bedelinin 16.10.1995 tarihinde ödendiğini, 532 günlük geç ödemeden davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek bu süredeki faiz alacağı 685.000.000 liranın davalılardan müştereken ve müteselsilen, bono bedeli olan 705.000.000 lirasına yürütülecek reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı hazine vekili, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacının banka ile vedia ilişkisinin bulunduğunu, bono bedelinin ihtirazi kayıtsız tahsil olunduğu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı banka vekili de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın Hazine yönünden kısmen kabulüne,davalı banka yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına dair verilen karar Dairemizin 28.1.1997 gün ve 1996/7439 Esas, 1997/339 karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemenin verdiği ısrar kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararının 10.12.1997 gün ve 1997/11-771-1042 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda, dava konusu senetlerin davalı bankanın portföyüne girmeden komisyon alarak alım-satımına aracılık ettiği, davacı elindeki hazine bonosunun vadesi 30.5.1994 iken satışına aracılık eden davalı bankanın bankacılık işlemlerine son verilmesi, bu bankanın işlemlerini yürütmekle görevlendirilen İş Bankası'na sadece tasarruf mevduatı niteliğini haiz sigorta limiti kapsamındaki hesapların ödenmesi talimatı verilip yazışmalardan sonra ancak 11.10.1995 tarihinde ödemeye başlanılabildiği, vade tarihinden ödeme tarihi olan 16.10.1995 tarihine kadar reeskont haddinden faiz tutarının 666.205.000 lira olduğu, bono bedelinin ödenmesindeki gecikmeye davalı Hazine'nin neden olduğu gerekçesiyle davalı TYT Bank hakkındaki 26.6.1996 tarihli karar kesinleştiğinden yeniden bu davalı hakkındaki karar ittihazına yer olmadığına, davalı hazine hakkındaki davanın kısmen kabulüne 666.205.000 lira faiz alacağının davalı Hazine'den alınıp davacıya verilmesine, alacak esasen faiz alacağı olmakla faiz yürütülmesine isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı hazine vekili temyiz etmişlerdir.
l-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince; Davacı, 30.5.1994 tarihli hazine bonosu bedelinin 16.10.1995 tarihinde ödendiğinden, vade ve ödeme tarihleri arasındaki işlemiş faiz alacağının reeskont oranında faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Borçlar Kanunu'nun 104/1 inci maddesine göre işlemiş olan faizin ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, alacaklının mahkemeye veya icraya başvurduğu tarihten itibaren gecikme faizi ödemek zorundadır. Dava tarihine kadar işlemiş olan gecikme faizinin miktarı hesaplanmış ve harç verilerek müddeabih haline getirilmişse, artık bu miktar için dava tarihinden itibaren gecikme faizi istemesine engel yoktur. Bu işlem, faizden faiz alınamayacağı yolundaki BK.nun 104/son maddesindeki kurala aykırı olamaz. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemece, harcı yatırılarak müddeabih haline getirilen işlemiş faiz alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yönündeki davacı isteminin reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( l ) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.4.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.