 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/1076
Karar no: 1999/3035
Tarih: 19.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Söke Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 24.9.1998 tarih ve 1994/611-1998/670 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar. duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, akçalı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle yönetim kurulunun 21.3.1994 tarihli kararıyla ortaklıktan çıkarıldığını çıkarma kararının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiş, bu dosya ile birleşen 1996/827 esas sayılı dosya ile yine akçalı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle ortaklıktan çıkarıldığını, verilen kararın usulsüz olduğunu iddia ederek iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çıkarma kararlarının usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, yaptırılan bilirkişi incelemesinde, kooperatif kasası ve banka kayıtlarına göre davacının yapması gereken ödemeleri yapmadığının anlaşıldığı ve ihraç kararının iptalinin gerekmediği, birleşen davanın nedeni farklı olsa da, konusuz kaldığından, araştırma yapmaya gerek bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen dava konusuz kaldığından karar vermeğe yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ortağı bulunduğu davalı kooperatif yönetim kurulunun 20.3.1994 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkarıldığını, çıkarma kararının usulsüz olduğunu ileri sürerek iptali isteminde bulunmuş, ayrıca birleşen dosya ile 1. çıkarma kararı ile ilgili yargılama devam ederken yeniden ortaklıktan çıkarıldığını, bu kararında, yasaya aykırı bulunduğunu iddia ederek bu kararın da iptalini istemiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 27 ve Anasözleşmenin 14. maddesi uyarınca, ortağın ihracına karar verilebilmesi için parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağa önce parasal yükümlülüklerini bildirir on günlük bildirim yapılması ve buna rağmen ödemezse yine l aylık 2. uyarının yapılması gerekir.
Dosya arasında bulunan ve davacıya akçalı yükümlülüklerini yerine getirmesi için gönderilen uyarıların farklı borç miktarlarını gösterdiği anlaşılmıştır. Dairemizin kökleşen uygulamasına göre,ihtarnamelerdeki borç miktarlarının aynı olması gerekir. Bu uygulamanın aksine düzenlenen ihtarnameler usulsüz olduğundan davacının ihracına ilişkin kararın başka bir husus incelenmeksizin bu nedenle yasaya aykırı olduğunun kabulü ve iptaline karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş ve kararı bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Birleşen dosya ile ilgili temyiz itirazına gelince, Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi uyarınca haklarında çıkarma kararı verilen ortakların hak ve yükümlülükleri çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden, davacının kooperatif ortaklığından kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirmesi zorunlu olup, bunların yerine getirilmemesi halinde ortaklıktan çıkarılması da Kanunun anılan hükmüne uygundur.
Nevar ki, ilk ihraç kararına ilişkin yargılama devam ederken 2.ihraç kararına ilişkin dava incelenemez. 1. dava ikinci dava için bekletici mesele yapılmalıdır.
Zira 1. ihraç kararına ilişkin davanın reddine karar verilip, bu kararın kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği gün itibariyle hüküm iade edeceğinden 2.ihtar kararının verildiği tarihte, bir ortaklık söz konusu olmadığından ihraç da, söz konusu olmayacak dolayısıyla 2.ihraç kararının iptaline ilişkin davanın aktif husumet yönünden reddi gerekecektir. Buna karşılık l ihraç kararının iptaline karar verilmesi halinde ise, yargılamaya devam edilerek, 2. ihraç kararını yasaya uygun olup olmadığı incelenerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamış ve kararı bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde yazılı nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.04.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.