 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9943
Karar No : 1999/2033
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kayseri 5.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 16.9.1998 tarih ve 77-528 sayılı kararın Yargıtay'caincelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.
Davacı vekili, mobilya tüccarı olan davalının veya yine mobilya tüccarı olan müvekkillerinden önce 1 parti olarak 16.07.1996 tarihli fatura karşılığında 66.700.000 TL'lik 40 adet, 2.parti olarak 27.09.1996 tarihli fatura karşılığında 198.375.000 TL'lik 115, toplam 265.075.000 TL'lık 155 adet sunta aldığını ve bedellerini ödenmediğini, bunun üzerine davalıya karşı Kayseri 1.İcra Müdürlüğünde takibe giriştiklerini, davalının takibe haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek toplam 265.075.000 TL'nin 66.700.000 TL'lik kısmını 16.7.1996 tarihinden 198.075.000.- TL'lik kısmının 27.09.1996 tarihinden itibaren %64 reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, söz konusu malların 1.parti olan 66.700.000 TL kısmını aldıklarını ve bedelini peşin olarak ödediklerini fakat mallarla ilgili 16.7.1996 tarihli sevk irsaliyesindeki imzanın kendilerine ait olmadığı ve sahte olduğunu bunun üzerinde durulması gerektiğini ve malları ayın yedisinde değil onunda aldıkları ve bu mallarla ilgili olan 16.7.1996 tarihli faturanın da kapalı bir fatura olduğunu bedeli alındıktan sonra kesildiğine ve hak talep edilemeyeceğini, 2.parti olan 198.075.000 TL değerindeki malların hiç alınmadığını ve bunlarla ilgili 27.09.1996 tarihli faturanın da davacı tarafından haksız yere kafalarına göre düzenlendiğini ve bu bedelide talep hakları olmadığını bu malların sipariş ve teslim tarihlerinin sevk irsaliyesiyle ispatlanması gerektiğini bunun olmadığını savunarak davanın reddi ile alacağın %40 ından az olmamak üzere inkar tazminatı istemektedir.
Mahkemece, davacı tarafça davalıya iki parti halinde mal teslim ettikleri ve bu malların bedellerinin davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla toplam 265.075.000 TL üzerinden dava açılmış ve her ne kadar bunlarla ilgili fatura ve sevk irsaliyeleri kesilmişse de birinci parti malların teslimine ilişkin davalı tarafın ikrarı ve tanık beyanlarının bunu doğruladığından bu parti malların bedelinin ödendiğinin davalı tarafça yazılı belge ibraz edilemediğinden, 2.parti malların teslimine ilişkin ve iddianın ise tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacı tarafın ispat edemediğinden bahisle, 1.parti mal yönünden davanın kabulüne ve 66.700.000 TL.nin 19.7.1996 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve reeskont faiz isteminin dosya kapsamına göre reddine, 2.parti olan 198.375.000 TL değerindeki alacak yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki 66.700.000 TL'lik sunta sözleşmesine ilişkin satıcı davacı tarafından alıcı davalı adına düzenlenen 16.7.1996 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz nedenlerinin reddine ve iki nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.