 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9893
Karar No : 1999/1706
Tarih : 01.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 7.7.1993 tarih ve 366 -597sayı11 kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 10.1.1993 tarihinde kapatılmayan ve gerekli önlem ve destek sağlanmadan açıkta bırakılan ana su borusunun patlaması sonucu müvekkiline ait işyerini su basması nedeniyle zarar gören mal bedeli ile kazanç kaybı karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik l milyar lira maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia ve dosyadaki kanıtlara nazaran, hizmet kusuru nedeniyle verilecek zararların tam yargı davasının konusunu oluşturabileceği ve davanın idare yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı idareye ait ana su borusunun patlaması sonucu davacıya ait işyerini su basması sonucu zarar gördüğü maddi olgusuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
TTK.nin 13.maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi Kamu Tüzel Kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı yasanın 12/11.maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
Davalı İSKİ'nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanunda Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre, bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bur kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir.
Nitekim Hukuk Genel Kurulu 2560 sayılı Kanuna İSKİ' nin "gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK.nun 18/1. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir ulan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.3.md.) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini YHGK.nun 21.9.1333 gün ve E.1330/11-2721 K.1983/322 ve YHGK'nun 29.11.1395 gün E.1395/11-647 K.1995/1043 sayılı kararlarında benimsenmiştir.
Nitekim, İSKİ'nin abonelerinden kullanma suyu ve atık sular için talep ettiği bedel konusunda çıkan uyuşmazlıklarda Adli yargının görevli olduğu benimsenmişken (YHGK:16.10.1996 E.1336/13-346, K.1996/693) aynı kurumun şahıslara karşı haksız eyleminden dolayı idari yargının görevli olduğunu söylemek 2560 sayılı Yasanın uygulanmasında çelişki yaratacağından benimsenemez.
Bu durumda tacir olan İSKİ ile davacı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin Adli Yargı'ya ait olduğu gözonünde bulundurularak, işin esasına girilmesi, taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 1.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.