Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9679
Karar No : 1999/4500
Tarih : 26.05.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
Taraflar arasındaki Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 1.10.1998 tarih ve 1998/389-1998/435 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 25.5.1999 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Seyfi Çizmeci tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı avukatı, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 16.2.1996 tarihli acentalık sözleşmesinde ve 21.3.1996 tarihli işletim sözleşmesinde tahkim şartı bulunduğunu, bu tahkim şartında "sözleşmeden doğan tüm uyuşmazlıkların Bremen'de tahkim yoluyla çözümleneceğinin" öngörüldüğünü, taraflar arasındaki uyuşmazlık üzerine müvekkili davacının Bremen'de tahkim prosedürünü başlattığını, davalının tahkim şartının geçerli olmadığı yolunda itiraz ettiğini ileri sürerek HUMK. m.519 gereğince sözleşmelerdeki tahkim şartının geçerli olup, olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı avukatı, olayda Türk hukukuna tabi bir tahkim yargılaması bulunmadığını, yabancı bir tahkim yargılaması konusunda HUMK.md. 519'un uygulanamayacağını, sözleşmelerin sıhhati bakımından sözleşmelerin yapıldığı ve İfa edildiği yer hukuku olan Türk Hukukunun uygulanacağını, Türk Ticaret Kanunu md.32l  ve  davalı şirket anasözleşmesi md.11'e göre şirketin yönetim  kurulundan ikisinin imzası bulunmayan sözleşmedeki tahkim şartının  geçersiz olduğunu şirketin tek imza ile temsil ve ilzam olunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara göre; davacının HUMK. 519. maddesine göre böyle bir tespit davası açabileceği, davacının Bremen'de başlattığı tahkim prosedüründe, davalının tahkim şartının geçerli olmadığını ve bu itibarla davanın hakemde görülemeyeceğini ileri sürdüğünden davacının hukuki durumda tereddüde düşerek bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu, asıl meseleye gelince; TTK.nün 321/3 maddesine göre, anonim şirket adına düzenlenecek evrakın geçerli olabilmesi için anasözleşmede aksine bir hüküm olmadıkça temsile yetkili olanlardan ikisinin imzasının yeterli olduğu, davalı şirketin anasözleşmesinde bunun aksine bir hüküm bulunmadığı, böylece TTK.nün 321/3 maddesi gereğince sözleşmedeki tahkim şartının geçerli olabilmesi için davalı şirketinin iki yetkilisinin imzalaması zorunlu iken, bir şirket yetkilisinin imzaladığı, bu nedenle tahkim şartının geçersiz olduğu, bu durumda 2675 sayılı Milletlerarası özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 6. ve 8. maddelerinin olayda tatbikinin gerektiği gerekçesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın hakemler vasıtasıyla (tahkim yoluyla) çözümlenemeyeceğinin tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen 16.2.1996 tarihli acentalık sözleşmesinin 8 ve 21.3.1996 tarihli işletme sözleşmesinin 11 maddesinde yer alan tahkim şartına göre taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların Alman Deniz Hukuk Tahkim kurallarına göre Bremen'de tahkim yoluyla karara bağlanacağı ve Alman Hukukunun uygulanacağının kararlaştırıldığı, taraflar arasında anlaşmazlık çıkınca yabancı uyruklu davacı şirketin hakemini seçip davalı şirkete tebliğ ettirerek Bremen'de tahkim prosedürünü başlattığı, davalının tahkim şartının geçersizliğini ileri sürdüğü, bunun üzerine davacı Bremen Hansa Birliği İstinaf Mahkemesi ikinci dairesine başvurarak tahkim şartının Alman Hukukuna göre geçerli olduğunun tesbitine dair karar aldığı, yabancı hukuka tabi olan tahkim (yabancı hakem kararı) için ilke olarak HUMK.nün 519 madde uyarınca bir davanın hakemlerde görülüp görülemiyeceği hususunda çıkan uyuşmazlığın Türk Mahkemelerince karara bağlanmasının mümkün bulunmadığı açık ise de yabancı Hakem kararının sonuç itibariyle Türkiye'de tenfiz edilip edilmiyeceğinin tesbitinde davalının davranışı itibariyle davacının hukuki yararının bulunduğunun açık bulunmasına ve mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın hakemler vasıtasıyla görülemeyeceğinin tesbit edildiği bu hükmün, davacı aleyhine olduğu halde onun tarafından temyiz edilmediği, davalı bütün savunmalarında tahkim şartının geçersiz olduğunu savunup mahkemece de savunma doğrultusunda karar verildiği halde davalının mahkeme kararını temyiz etmesinin MK. 2. maddesinde yazılı iyiniyet kuralına aykırı olduğu anlaşıldığından dava dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yon bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı  davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul  ve  yasa hükümlerine uygun görülen kararın ONANMASINA, taraf  avukatı duruşmaya gelmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,aşağıda yazılı bakiye 5896.000-lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.5.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini