 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9564
Karar No : 1999/1342
Tarih : 22.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 19.06.1998 tarih ve 1137-1100 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Hüseyin Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup,
incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu ve zamanaşımına uğrayan iki adet çekten dolayı keşideci olan davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, çek bedellerinin keşide tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çekin hatır için kesilerek davacı bankaya teminat olarak verildiğini ve müvekkilinin davacı aleyhine iktisap ettiği bir miktarın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, taraflar arasında temel ilişki bulunmadığı, çeklerin dava dışı şirket tarafından teminata verildiği ve davalının zamanaşımına uğramış bu çeklerden dolayı sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, T.Ticaret Kanunu'nun 730/14. madde ve bendi yollamasıyla aynı yasanın 644. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış çeklerden dolayı, hamil tarafından keşideciye yöneltilmiş, sebepsiz zenginleşmeden doğan borcun ödettirilmesi istemine ilişkindir.
Bu tür davalarda hamilin zarara uğradığının ve keşidecinin zenginleştiğinin ispatı yeterli olup, temel ilişkiden dolayı keşidecinin hamile borçlu olup olmadığı, ancak davaya konu senedin hamil ve keşideci arasında kurulan temel ilişki nedeniyle düzenlenmesi halinde önem taşımaktadır. Somut olayda yanlar arasında böyle bir ilişkinin bulunmadığı belirlendiğine göre, keşideci tarafından dava dışı lehdarın borcuna teminat olarak verilen çekler dolayısıyla, davacının tahsil edemediği bu çek bedelleri kadar fakirleştiği nazara alınarak davacının isteği değerlendirilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.