 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9467
Karar No : 1999/1693
Tarih : 01.03.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 17.12.1997 tarih ve 310-809 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Ali vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan Ali'nin D. Makina İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ve D. Mermer San.ve Tic.Ltd.Şti. nin hissedar ve müdürleri olduklarını, davalı Ali'nin buna rağmen aynı iştigal konularında faaliyet gösteren B. Makina San.Tic.Ltd.Şti. ve B. Mermer San.ve Tic.Ltd. Şti.'ni kurarak o şirketlerinde müdürü olduğunu, davalı Ali'nin müvekkili ile ortak olduğu şirketlerin zararına, yeni kurduğu şirketlerin yararına faaliyetlerde bulunduğunu, müşterilerini caydırdığını, şirketlerin böylece zarar gördüğünü, diğer davalı şirketlerin ise müvekkillerinin hissedarı bulunduğu şirketlerin yıllardan beri oluşturduğu ticari portföyünden faydalanarak haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, davalılardan Ali'nin müdürlük yetkisinin kaldırılmasına, davalı iki şirketin haksız rekabet teşkil eden davranışlarının tesbiti ile haksız rekabetin menine, (1.000.000.000) TL maddi (800.000.000) TL yoksun kalınan kar ve (200.000.000) TL manevi tazminatın en yüksek reeskont faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ali vekili davaya cevabında, davacının böyle bir dava açmaya hakkı olmayıp, şirketler tarafından açılmayan davanın sıfat yokluğundan reddini savunarak, davalı B. Makina Ltd. Şti.nin 1993 yılında faaliyet başlayıp, davacı tarafından kuruluş ve faaliyetlerinin bilindiğini, böylece davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş, esasa ilişkin olarak da, şirketlerin iştigal konularının farklı olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar B. Mermer San.ve Tic.Ltd.Şti. ve B. Makina San.ve Tic.Ltd.Şti. temsilcisi davaya cevaplarında, şirketlerinin iştigal konularının davacının ortağı bulunduğu şirket iştigal konularıyla aynı konuda bulunmadığını, davacının davalı şirket faaliyetlerinden haberdar olduğunu davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran, davacının ortağı olduğu şirketlerle, davalı şirketlerin iştigal konularının aynı olup, davalı Ali'nin davacıyla birlikte D. Makina Ltd.Şti. ve D. Mermer Ltd.Şti.nin ortağı ve müdürleri oldukları halde, diğer davalı şirketleri kurarak onlara müdürlük yaptığı böylece TTK.nün 547. maddesi uyarınca müdürlük görevinden azlinin gerektiği, TTK.nün 547. madde hükmü gereğince eylemin esasen bir haksız fiil oluşturup dava dışı D. Makina ve Mermer Ltd. Şirketlerinin uğradıkları zarar ve kazanç yoksunluğunu davalılardan tahsile haklı bulunduğu ancak zararın ispatlanamadığı gibi davacının davalı şirketler aleyhine açtığı davada husumet ehliyetine de haiz bulunmadığı gerekçeleriyle, davalı Ali'nin TTK.nün 543 maddesi yollamasıyla 161. maddesi uyarınca D. Mermer ve D. Makina Ltd. Şirketlerindeki müdürlük görevlerinden azline, bu davalı aleyhine açılan maddi tazminat istemi ispatlanamadığından reddine, (50.000.000) TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ile davalılardan Ali vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm ve davalı Ali vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı Semih dava dilekçesinde, davalı Ali ile birlikte kurdukları D. Mermer ve D. Makina Ltd. Şirketlerinde davalının TTK.nün 540/2.maddesi uyarınca müdür olarak tayin edildiği halde, yine TTK.nün 547. maddesi uyarınca öngörülen rekabet yasağını ihlal ederek, diğer davalı şirketleri kurup ortak ve müdür olduğunu ileri sürerek davalının bu eylemi nedeniyle kendisinden manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece talebin kısmen kabulü ile belirlenen tazminatın davalı Ali'den tahsili ile davacı Semih'e ödenmesine karar verilmiştir. Şirketin idaresine memur edilen kimselerin mesuliyetleri hakkında anonim şirketin bu hususlara müteallik hükümlerinin tatbik olunacağı TTK.nün 556. maddesinde açıklanmıştır. Anonim şirketler, idare meclisi azası tarafından idare ve temsil olunurlar. TTK.nün 336/1. maddesi uyarınca idare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele ve muamelelerden dolayı kural olarak şahsen mesul olmazlarsa da, gerek kanun gerekse esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği vazifeleri kasden veya ihmal suretiyle yapmadıkları takdirde şirkete, münfesih pay sahiplerine, hatta şirket alacaklılarına karşı mesul olacakları anılan maddenin 5. fıkrasında öngörülmüştür. Anılan madde hükümleri gereğince idare meclisi azalarına yükletilen mesuliyet hakkında ayrıca 309. madde hükmünün tatbik olunacağı yine sözü edilen kanunun 340. maddesinde belirtilmiştir. Bu madde ile kanun koyucu şirketin ızrar edilmesi halinde, bundan dolayısıyla zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklarına dava açma hakkı tanımıştır. Açıklanmaya çalışılan bu hususlar ışığında davacı ortak doğrudan doğruya uğradığı bir zarardan söz etmemiş ve tazminatın kendisine ödenmesini istemiş bulunmasına göre, TTK.nün 556. maddesi yollamasıyla olaya uygulanacak aynı yasanın 309/1. maddesi uyarınca manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen tahsile ilişkin olarak oluşturulan karar doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Ali yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı fazla alınan 459.000 lira harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.03.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.