 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9327
Karar No : 1999/1485
Tarih : 23.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki Ankara Asliye 6.Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 23..1998 tarih ve 454-830 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 23.2.1999 günde davacı avukatı İskender ile davalılar avukatı Cemil gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların murisine ait otobüste yolcu olan müvekkilinin, aracın Ürdün'de arızalanması ve yardım talep edilmesi üzerine tamirat çalışmalarına yardımcı olduğu sırada meydana gelen kazada yaralandığını, olay nedeniyle bacağı kesilen müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik (1.000.000.000)lira maddi ve (200.000.000) lira manevi tazminatın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davanın zamanaşımına uğradığını, arıza sırasında davacıdan hiçbir yardım talep edilmemiş olup, kusurun davacı ve karşı araç sürücüsünde olduğunu, davacının zararının diğer araç sigortasından karşılandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporuna nazaran, taraflar arasındaki uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından 10 yıllık zamanaşımına tabi olup, bu sürenin henüz geçmediği, davalı taşıyıcının yolcuları sağ salim gideceği yere ulaştırmak zorunda olduğu, yolculuk yaptığı aracın arızalanması üzerine tamir işine yardımcı olan davacının bir başka aracın çarpması ile yaralandığı, her ne kadar, dinlenen otobüs sürücüsü tanıklar, davacının talep olmadığı, hatta inmemesi için uyarıldığı halde kendiliğinden otobüsten indiği sırada olayın meydana geldiğini beyan etmişseler de, dinlenen bir tanığın Ürdün Mahkemeleri de verdiği ifadesinde, davacının tamirat işine yardımcı olduğunu belirttiği. bu durumda davalı taraf sürücülerinin şimdilik beyanlarını itibar edilemeyeceği, olayda yolcu olan davacının kusursuz, davalı taşıyıcının ise tam kusurlu olduğu, bu itibarla, sigortadan tahsil edilen meblağı mahsup edildikten sonra, tespit edilen maddi zarardan davalıların sorumlu olduğu, davacının ayağını kaybetmesi nedeniyle istenen manevi tazminatın da yerinde olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne, (1.000.000.000)lira maddi ve (200.000.000)lira manevi tazminatın olay tarihi 28.8.1992 tarihinden yürütülecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak, dava, TTK.nun 806 ncı maddesine dayalı yolcunun kazaya uğraması nedeniyle doğan maddi ve ayrıca manevi tazminata ilişkin olup, olay nedeniyle davacının çalışma gücünü %55 oranında kaybettiği hususunda ve davacının olaya sebebiyet veren diğer yabancı plakalı aracın sigortacısı Jofiko Ürdün Fransız sigorta şirketinden 21.9.1993 tarihinde 2.500 Dinar aldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Tazminat ilkelerine göre, gerçek zararın doğru olarak hesaplanması esas olup, cismani zarar nedeniyle zarar hesaplamalarının güncelleşmiş katsıya ve verilerle yapılması benimsenmektedir. Ne varki, şayet, aynı olay ve zarar nedeniyle zarara uğrayan bir miktar para almış ise, tahsil edilen bu miktarın dahi hesaplanan tazminattan gerçek menfaatlenme nispetinde mahsubu gerekir.
Somut olayda, davacının uğradığı zarar 23.12.1997 tarihi itibariyle güncelleştirilerek hesaplandığına göre, davacının, aynı olay ve zarara ilişkin diğer araç sigortacısından tahsil ettiği 2.500 Dinar'ın bu hesap tarihi itibariyle Türk lirası kur karşılığının belirlenerek mahsubu ile davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, 2500 Dinar'ın 21.9.1993 ödeme tarihi nazara alınarak, kur karşılığı üzerinden mahsup yapılması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, duruşma vekil ile temsil edilen davalılar yararına taktir olunan 30.000.000 lira vekillik ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.