 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9282
Karar No : 1999/903
Tarih : 15.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Ankara 15.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 30.9.1998 tarih ve 148-615 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin şifre çözücü decoderler vasıtası ile izlenen pay (ödemeli) TV olarak adlandırılan yayınlar yapan bir kuruluş olduğunu ve yayınların ancak abonelik sözleşmesi ile aboneliği tesis edilen kişiler tarafından izlenebildiğini, davalının herhangi bir abonelik sözleşmesi olmaksızın elce ettiği bir decoder vasıtasıyla işyerinde kaçak olarak yayınları izlettirdiğini bu durumun haksız rekabet teşkil edip yoksun kalınan kar karşılığı (240.000.000) TL maddi tazminatın reskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iddia edildiği gibi bir izinsiz gösterim yapılmadığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davalının haksız eyleminin delil olan noter tesbit tutanağının noter katibi tarafından bilahare tanzim edildiği ve anılan tutanakta tesbit yapılan işyerinden herhangi birinin tutanağa isminin alınmadığı böylece delil olarak kabul vasfı bulunmadığı gerekçesiyle davanın, reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, abonelik sözleşmesi bulunmaksızın şifresiz yayın yapılmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı yan, 23.02.1997 günü davalının işletmekte olduğu kıraathanede şifresiz yayın yapıldığını noter aracılığı ile tesbit ettirmiştir. Mahkemece bu tutanak geçersiz sayılmışsada, abone olmaksızın şifresiz yayın yapan davalının eyleminin haksız fiil olarak kabulü gerekeceğinden, esasen böyle bir tutanağa dahi gerek bulunmamaktadır, dosyada mevcut tutanağı tutan noter katibinin en azından tanık olarak kabulü ile davalı eyleminin sabit olduğunun kabul edilmesi, fiilin yukarıda nitelendirilmesi karşısında zorunludur. Ancak, bu eylemi dışında, başka günlerde de haksız eylemini devam ettirdiği konusunda bir tesbit, bulunmadığı gibi, böyle bir iddiada bulunmadığından, davalı işyerinde yapılan "bir güne" ilişkin tesbitte bir yıllık abonman ücretine edilemez. Mahkemece, işin esasına girilerek davacıya davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı zararın nelerden ibaret olduğu açıklattırılmak, davalının bu haksız eylemini gerçekleştirdiği yerin niteliği gözönünde bulundurulmak, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve BK.nun 42. 43 maddeleri uyarınca makul bir tazminata hükmedilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanlış gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği hal inde temyiz edene iadesine, 15.2.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.