 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9226
Karar No : 1999/900
Tarih : 15.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın Konya Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesince görülerek verilen 16.9.1998 tarih ve 396-1296 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tescilli "K.." markalı likitgaz tüplerinin dolumunu yapıp, bayileri aracılığı ile tüketiciye sunduğunu, Sanayi Bakanlığı tebliğine göre dolum işin ancak müvekkilinin yapabileceğini, davalının "K.." markalı tüpleri müvekkiline ait dolum tesisleri dışındaki tesislerde doldurup satışa arzettiğini ileri sürerek, eylemin haksız rekabet oluşturduğunun tesbiti ile haksız rekabetin menini, davalının işyeri, araç, depo ve tali bayilerinde bulunacak "K.." markalı tüplerin toplatılmasına, tesbiti yapılıp yediemine verilen tüplerin imhasına hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki şifai sözleşme gereği bir çok tüpün dolumunun davacı tesislerinde yapıldığı, ilişki bozulunca satılmayıp ardiyede bekletilen tüplerle ilgili olarak dava açıldığını, kötüniyetle açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve tesbit raporu içeriğine göre, davalının bayisi olmadığı davacıya ait tüpleri haksız olarak ticari amaçla elinde bulundurduğu, davalının çok sayıdaki tüpün dolumunu yapan davacının bunların satışında kabul ettiği yolundaki savunmasının ancak bayilik sözleşmesi ile mümkün olabileceği gerekçeleriyle davanın kabulü ile haksız rekabetin menine, yediemindeki tüplerin imhasına, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı şirkete ait tüplerin dolumunun yapılarak davalı tarafından piyasaya arzedilmesi eyleminin TTK.nün 56,57 ve 58. maddeleri uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tesbiti, meni ve tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
Haksız rekabet niteliği itibariyle bir haksız eylem oluşturduğundan, zarara uğrayanın hukuka, ahlaka yada kişilik haklarına aykırı bir nitelik taşımayan rızası, son çözümde eylemin hukuka aykırı bulunmaması sonucunu doğurur ve o nedenle de eylemi işleyen zarardan sorumlu değildir. Bir başka deyişle, bir kimsenin diğer tarafın, markasına vaki haksız tecavüzüne uzun süre olur verdikten sonra bu defa dönerek haksız rekabet açması MK.nun 2 nci maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarına aykırı davranış olur ki, böyle bir davranışında hukuk tarafından korunması mümkün değildir.
Davaya konu somut olaya gelince; davacı bayisi olmadığı, halde davalıya ait bir çok tüpün dolumunu yaparak, davalı adına fatura kestiğine göre, davalının dolumunu yaptırdığı tüpleri piyasaya arzedeceğini de peşinen kabul etmiş, yani davalının eylemine önceden rıza göstermiştir. Bu durumda mahkemece taraflar arasında yazılı bir bayilik sözleşmesi bulunmasa dahil, davacının davalının eylemine önceden rıza gösterdiğinin kabulü ile (kaldı ki bu rıza göstermenin yargılama aşamasında da devam ettiği dosyada mevcut faturalarla anlaşılmaktadır.) davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.