 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/9161
Karar No : 1999/800
Tarih : 15.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 19.6.1997 tarih ve 557-509 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı mal karşılığı fatura bedellerini süresinde ödemediğini, 1.1.1993 tarihli sözleşmenin 8. maddesine dayanılarak vade farkının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, vade farkına ilişkin davacı tarafça düzenlenen faturanın süresinde iade edildiğini, taraflar arasında bir çerçeve anlaşma düzenlenmiş ise de bilahare davacı alacağının 1.163.196.800 lira olduğu konusunda davacı şirket yetkilisi Bülent ile anlaşmaya varıldığını ve bu borca ilişkin düzenlenen dört adet bono bedelinin müvekkilince ödendiğini,iddia edilen borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında vade farkı uygulamasının öteden beri benimsendiği, borcun tasfiyesine ilişkin 29.3.1994 tarihli anlaşmayı Bülent'in imzaladığı, adı geçen imza sahibinin davacı şirketi temsil etmediği gibi sunulan bu belgedeki "çıkacak vade farkı" sözcüklerinin üzerinin çizilmesinin "vade farkı alınmayacağı" anlamında yorumlanamayacağı, taraflar arasındaki vade farkı alınacağına ilişkin sözleşmenin geçerli olacağı, davacının 471.490.000 lira tutarında vade farkı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalının icra dosyasına itirazının 471.490.000 lira yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 188.596.000 lira icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, süresinde ödenmeyen satım bedelinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle, sözleşme gereğince kararlaştırılan vade farkının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1.1.1993 tarihli çerçeve anlaşması ile taraflar arasında vadeli alım-satım ilişkisi söz konusudur. Sözleşmenin 8. maddesinde, bedelin vadesinde ödenmemesi halinde uygulanacak vade farkına ilişkin düzenleme getirilmiştir. Davalı taraf satım bedelini süresinde ödememesi üzerine 29.3.1994 tarihinde satılan mal bedelini gösterir rapor ve bono düzenlenmiştir. 29.3.1994 tarihli bu belge, BK.nun 114. maddesinde hüküm altına alınan borcun yenilenmesi değildir. Sadece mevcut bir borç için davalı tarafından kambiyo taahhüdünde bulunulmasıdır. Kaldı ki, bonoların vadesinde ödenmediği de dosyadan anlaşılmaktadır. Yine 29.3.1994 tarihi itibariyle belirlenen borcun zaman içerisinde davalı tarafından ödenmesi, davacının vade farkını istemesine engel değildir. Zira vade farkı, temerrüt faizi olmayıp, taraflarca kararlaştırılmış oranda belirlenen malın bedelidir. 29.3.1994 tarihli belge ile 1.1.1993 tarihli çerçeve sözleşme yürürlükten kaldırılmamıştır. Vade farkına ilişkin 8. madde taraflar arasında halen geçerlidir. 29.3.1994 tarihi itibariyle belirlenen rakamın ilerleyen zaman içerisinde davalı tarafından ödenmesi, BK.nun 113/1. maddesi uyarınca davacının vade farkını talep hakkını ortadan kaldırmaz. Takip tarihi itibariyle istenecek vade farkı miktarının uzman bilirkişi raporu ile belirlenmiş olması ve davacının düzenlediği 19.11.1994 tarihli faturadaki rakamı teyid ettiğinden, davacı talebinin yerinde olduğu düşüncesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.373.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.02.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.